Eline kalemine sağlık hocam. KArdeşim devamını bekleriz
. konu da açabilin tabiki kafana göre . Anlatım hikayemsi o da güzel maşallah 
Bugün Hangi Parfümü Denediniz
- Konbuyu başlatan baykalbul
- Başlangıç tarihi
. konu da açabilin tabiki kafana göre . Anlatım hikayemsi o da güzel maşallah 
elparadiso
TürkParfüm Üyesi
Geçenlerde Nishane hacivat'ı denedim. Yahu bu parfümün neresini beğenip aventus ile karşılaştırıyorlar Allah aşkına. Hiç mi burun yok bunu beğenenlerde? Sentetik bombası hiçbir özelliği olmayan saçma sapan bir parfüm olmuş. O fiyata bin kat güzel parfümler alınır, yazık günah buna verilen paraya.
Evet szin gibi kimi beğenmiyor
. Sentetik olduğunu diyen sizin gib i duymuştum evet.Foruma hoş geldiniz, yazılarınızı gene bekleriz lütfen
.
elparadiso
TürkParfüm Üyesi
Evet szin gibi kimi beğenmiyor
Foruma hoş geldiniz, yazılarınızı gene bekleriz lütfen
Yazarım hocam, sizi biraz yanlız bırakmışlar burada galiba
Hocam bunlardan biri yani forumun kısmen yalnız kalması forumda splitin azalması. Aslında yapacaktım ama yurtdışı aradığım parfümleri bir ara bulamamıştım. Sonra da bayağı başka sebepler, yoğunluk olmadı. Evet sadece split için değil bizleri sevenler de var yazan, Allah razı olsun inşallah onlardan da .Yazarım hocam, sizi biraz yanlız bırakmışlar burada galiba
Bir de beni seven ama parfüm işini uaktan izleyen ve tüm forumlarda yazmayan bir arkadaş grubu var. Evet çok parfüm forum sitesi var diyebilirim. Bu arada ne yanlışımız olduysa buradan bir kez daha tüm forumdaşlara, arkadaşlara özür dilerim buradan. Hatasız kul olmaz. Benin çizgim belli Allah'ın kulu olmaya çalışan inşallah efendi biriyim, Atatürkçü, Müslüman, Mümin biriyim inşallah
. Yıllardan beri forumlardan tanınan ve bir yamuğu kimseye öyle olmayan biriyim Elhamdulillah. Tek hatam varsa Allah adını çok anıyorum haha ki bu benim için hata değil. Allah'ı yüceelteni Allah'da yüceltecektir, Allah'ın sözüdür Elhamdulillah . Bu arada Yaşar Nuri ÖZtürk hocanın sıkı bir takipçisi ve seveniyim din konusu açmışken yazayım dedim.İlgin için tekrar teşekkürler hocam
.
elparadiso
TürkParfüm Üyesi
Hocam bunlardan biri yani forumun kısmen yalnız kalması forumda splitin azalması. Aslında yapacaktım ama yurtdışı aradığım parfümleri bir ara bulamamıştım. Sonra da bayağı başka sebepler, yoğunluk olmadı. Evet sadece split için değil bizleri sevenler de var yazan, Allah razı olsun inşallah onlardan da .
Bir de beni seven ama parfüm işini uaktan izleyen ve tüm forumlarda yazmayan bir arkadaş grubu var. Evet çok parfüm forum sitesi var diyebilirim. Bu arada ne yanlışımız olduysa buradan bir kez daha tüm forumdaşlara, arkadaşlara özür dilerim buradan. Hatasız kul olmaz. Benin çizgim belli Allah'ın kulu olmaya çalışan inşallah efendi biriyim, Atatürkçü, Müslüman, Mümin biriyim inşallah
İlgin için tekrar teşekkürler hocam
Split, satış ve takas işleri hobi olayının dışına çıkıp işi büyük oranda ticarete döküyor maalesef hocam. Çıkarlar çatışınca da tartışmalar ve ayrılıklar yaşanıyor. Takip ettiğim kadarı ile belli nedenlerden ötürü forumlardan ayrılan herkes kendine bir forum açmış
Burada hobi yapıyoruz deyip denemeden etmeden şişelerce pahalı parfüm alanlar, şişesi 2-3 binlik parfümleri ikişer üçer alanlar hobi yaptıklarını sanıp kendini kandırıyorlar maalesef. Neyse başlığı amacından saptırmayalım İlerki zamanlarda bol bol konuşuruz inşallah.
Ha bir dde forumumuzda yazan ama Korona virüsü sebebiyle tüm forumlarda yazmayanlar da varSplit, satış ve takas işleri hobi olayının dışına çıkıp işi büyük oranda ticarete döküyor maalesef hocam. Çıkarlar çatışınca da tartışmalar ve ayrılıklar yaşanıyor. Takip ettiğim kadarı ile belli nedenlerden ötürü forumlardan ayrılan herkes kendine bir forum açmış
, gene yazarlar inşallah bu kıymetl iarkadaşlar da .Evet parfümden kazanç sağlamak ilginç konu. normalde belli oranda kar payı koyuyor kimi forumlar. Çok karışık konu, konular. Bu konuda parfüm forumumuz yöneticilerine de güvenim var Elhamdulillah
.. PArfüm dekant, parfüm satışı bir forumda güzel bir olay aslında parfüm severler için .
Split, satış ve takas işleri hobi olayının dışına çıkıp işi büyük oranda ticarete döküyor maalesef hocam. Çıkarlar çatışınca da tartışmalar ve ayrılıklar yaşanıyor. Takip ettiğim kadarı ile belli nedenlerden ötürü forumlardan ayrılan herkes kendine bir forum açmış
Hocam yanlış anlama olmasın lütfen, size yanlış bir şey söylemedimHa bir dde forumumuzda yazan ama Korona virüsü sebebiyle tüm forumlarda yazmayanlar da var
Evet parfümden kazanç sağlamak ilginç konu. normalde belli oranda kar payı koyuyor kimi forumlar. Çok karışık konu, konular. Bu konuda parfüm forumumuz yöneticilerine de güvenim var Elhamdulillah
. Sadece kendimce bir şeyler söylemek istedim, dediklerinizde haklılık payları vatçr. @Mehmet kardeşim hocam split işlerini iyi bilir, Allah razı olsun inşallah ?? ? ? ondan da . Pek çok kaliteli, fiyat performans parfümü tanıdık splitler sayesinde Serge Lutens Jeux de Peau
Evdeki fırında kızarmayı, kabarmayı bekleyen poğaça, kek, kurabiye. Un, şeker, tuz. Üç beyaza dair her şey. Poğaça ev yapımı olduğu için köşelerindeki boyut uyumsuzluklarından dolayı oluşan kalın kenarlarda toplanan aşırı yağ ve diğer etli kısımlarına oranla daha kızarmış olan kısmın koyu ve sert tonları. Muhtemelen bu kısmın poğaçanın zemini olan yağlı kağıt üzerinden spatula ile derin girilerek alınması gerekecek. Ayrıca bu poğaça beyaz susamlı. Bunun yanında; İngilizler için Beş, Türkler için Pazar günü 3 olan çay saatine yetiştirilmek için biraz aceleye gelmiş ve fırından erken alınmış, ağıza atıldığında homojen olmayan çiğ hamur ve un tatları içeren, havuçlu meyvemsili kek. Muhtemelen kek kalıbını iş bittikten sonra bir müddet sıcak suda bekletmek gerekecek. Ve bunlara ev sahipliği yapmış fırının fanından gelen sıcak hava.
Notalarla birlikte okumanın anlamsız olduğu bir koku olmasına rağmen bahsettiğim yağlı kısımların ve beyaz susamların yerini florale yakın bir hindistan cevizinin tuttuğunu ve yumuşak meyveli nüanslarıyla bana annemin keklerine tatlandırıcı olarak kattığı meyve sularını hatırlattığını da eklemeden geçemeyeceğim. Bu arada açılışındaki sivri kısmın House of Matriach She’ ye fazlaca ilham olduğunu da düşündüğümü de söylemeden edemeyeceğim. İki kokuyu da deneyenlerden ufak bir yorum bekliyorum bu konuda.
Çok beğendim bunu.
Evdeki fırında kızarmayı, kabarmayı bekleyen poğaça, kek, kurabiye. Un, şeker, tuz. Üç beyaza dair her şey. Poğaça ev yapımı olduğu için köşelerindeki boyut uyumsuzluklarından dolayı oluşan kalın kenarlarda toplanan aşırı yağ ve diğer etli kısımlarına oranla daha kızarmış olan kısmın koyu ve sert tonları. Muhtemelen bu kısmın poğaçanın zemini olan yağlı kağıt üzerinden spatula ile derin girilerek alınması gerekecek. Ayrıca bu poğaça beyaz susamlı. Bunun yanında; İngilizler için Beş, Türkler için Pazar günü 3 olan çay saatine yetiştirilmek için biraz aceleye gelmiş ve fırından erken alınmış, ağıza atıldığında homojen olmayan çiğ hamur ve un tatları içeren, havuçlu meyvemsili kek. Muhtemelen kek kalıbını iş bittikten sonra bir müddet sıcak suda bekletmek gerekecek. Ve bunlara ev sahipliği yapmış fırının fanından gelen sıcak hava.
Notalarla birlikte okumanın anlamsız olduğu bir koku olmasına rağmen bahsettiğim yağlı kısımların ve beyaz susamların yerini florale yakın bir hindistan cevizinin tuttuğunu ve yumuşak meyveli nüanslarıyla bana annemin keklerine tatlandırıcı olarak kattığı meyve sularını hatırlattığını da eklemeden geçemeyeceğim. Bu arada açılışındaki sivri kısmın House of Matriach She’ ye fazlaca ilham olduğunu da düşündüğümü de söylemeden edemeyeceğim. İki kokuyu da deneyenlerden ufak bir yorum bekliyorum bu konuda.
Çok beğendim bunu.
Phuong Dang The Calling
Parlak karamelize şeker, şeftali suyu, kadife temiz tatlı ve cıvıl cıvıl aldehit yada çiçeklerle Thierry Mugler Angel’ a ufak bir selam vererek açılıyor. Çok geçmeden hissedilen ve kokunun ana rolü olan puro tütünü Angel’ vari açılışa katılıyor. Buradaki tütün de tanıdık. Evet, Pure Havane tütünü bu, fazlasıyla aynılar. Aşağı yukarı 20 dakika kadar süren bu “Gurmelere Saygı Kuşağı” sonrası asıl oyun başlıyor. Kuruyup çikolatalaşan puro tütünü ve akabinde hissedilen fazlaca kuru tensel hafif tatlı tozlu baharatlarla ayrı bir temaya taşınıyor. Açılışta neredeyse Thierry Mugler sentetikleri ile birebir olan yapay histen neredeyse eser yok. Şeftali suyu hissinin de kuruyup tütün eksenine yerleşmesiyle hissedilen sıcak azıcık boozy hava ve tensel baharatlar ki aralarında en çok hissedilen Bertrand Duchaufour ile bütünleşmiş lezzetli, buruk kabuksu kakule ile kendi özgün gurmeliğini yaratıyor. Cıvıl cıvıl açılışın ardından bu düşüş için fazla olmasa da hafif karanlık bir gurme yakıştırması yapabilirim. Kuru, tensel baharatlara gömülen ve artık çok da hissedilmeyen çikolatalı puro tütünü ile net anlayamasam da belki kuru misk olduğunu düşündüğüm gövde ile tenden uçuyor.
Açılışında barındırdığı Angel ve Pure Havane hareketleri ile “Hayır olamaz, bu olamaz.” dedirtse de daha sonra onların ufak bir selam olduğunu göstererek ters köşe yapan bir Bertrand Duchaufour kokusu The Calling. Milad ve Kült gurmelerin şıngır şıngır, cıvıl cıvıl temaları alınıp daha sonra onların burkulması durumu. The Calling bana İndie, Chillwave gibi müzik türlerinin son zamanlar olmazsa olmazı haline gelmiş gitarlar ve synthesizerlarla bolca kullanılan Tremolo efektini hatırlattı. Bu müzik türlerinde kullanılan akor ve melodiler bu efekt olmadığında gayet şıngır şıngır, neşeli şeylerdir. Fakat bu efekt işin içine girince anlamsız, güvensiz ve karanlık saykodelik bir rüya, hayal hissi oluşturur. Evet benim gözümde de The Calling ile Duchaufour eski gurmelerin belirgin özelliklerini alıp bu efekt ile tekrar yorumluyor. Yani umarım öyle bir şey amaçlamıştır.
Parlak karamelize şeker, şeftali suyu, kadife temiz tatlı ve cıvıl cıvıl aldehit yada çiçeklerle Thierry Mugler Angel’ a ufak bir selam vererek açılıyor. Çok geçmeden hissedilen ve kokunun ana rolü olan puro tütünü Angel’ vari açılışa katılıyor. Buradaki tütün de tanıdık. Evet, Pure Havane tütünü bu, fazlasıyla aynılar. Aşağı yukarı 20 dakika kadar süren bu “Gurmelere Saygı Kuşağı” sonrası asıl oyun başlıyor. Kuruyup çikolatalaşan puro tütünü ve akabinde hissedilen fazlaca kuru tensel hafif tatlı tozlu baharatlarla ayrı bir temaya taşınıyor. Açılışta neredeyse Thierry Mugler sentetikleri ile birebir olan yapay histen neredeyse eser yok. Şeftali suyu hissinin de kuruyup tütün eksenine yerleşmesiyle hissedilen sıcak azıcık boozy hava ve tensel baharatlar ki aralarında en çok hissedilen Bertrand Duchaufour ile bütünleşmiş lezzetli, buruk kabuksu kakule ile kendi özgün gurmeliğini yaratıyor. Cıvıl cıvıl açılışın ardından bu düşüş için fazla olmasa da hafif karanlık bir gurme yakıştırması yapabilirim. Kuru, tensel baharatlara gömülen ve artık çok da hissedilmeyen çikolatalı puro tütünü ile net anlayamasam da belki kuru misk olduğunu düşündüğüm gövde ile tenden uçuyor.
Açılışında barındırdığı Angel ve Pure Havane hareketleri ile “Hayır olamaz, bu olamaz.” dedirtse de daha sonra onların ufak bir selam olduğunu göstererek ters köşe yapan bir Bertrand Duchaufour kokusu The Calling. Milad ve Kült gurmelerin şıngır şıngır, cıvıl cıvıl temaları alınıp daha sonra onların burkulması durumu. The Calling bana İndie, Chillwave gibi müzik türlerinin son zamanlar olmazsa olmazı haline gelmiş gitarlar ve synthesizerlarla bolca kullanılan Tremolo efektini hatırlattı. Bu müzik türlerinde kullanılan akor ve melodiler bu efekt olmadığında gayet şıngır şıngır, neşeli şeylerdir. Fakat bu efekt işin içine girince anlamsız, güvensiz ve karanlık saykodelik bir rüya, hayal hissi oluşturur. Evet benim gözümde de The Calling ile Duchaufour eski gurmelerin belirgin özelliklerini alıp bu efekt ile tekrar yorumluyor. Yani umarım öyle bir şey amaçlamıştır.
Teşekkürler
hocam ,ellerine de sağlık.. Parfümün notları bayağı bana göz kırptı
. Çikolata, meyveler, bozy oldukça cazip hele dee çikolata, kakao kokusu ve meyveler. Doğal demişsini de daha da ceezbetti. Müzik slow tarz tüm parçalara baktım.. Jazz ı anımasatıyor tür olarak paylaştığın müzik Bane's World - Drowsy full albüm. Teşekkürler
.
Paco de Lucia Almoraima , Zoro filmlerindeki müzik yani İspanyol müziği . Teşekkürler. Ayak dansları, hareketleri Flaminco (Flaminko) oynayasım geldi
.Fille en Aiguilles Serge Lutens for women and men gibi farklı tarzlar yaratmak istiyor Serge Lutens. Fille en Aiguilles aslında bana orta seviye zor parfüm gibi geldi. Çam kokusu, tütsü, kuru meyveler severim ama Fille en Aiguilles de bir keskin otsuluk kürdan otu gibi koku var. Belki bir daha şans vermeliyim. Serge Lutens Ambre Sultan ise tam benlik parfüm. serge Lutens Arabia ise zor kokulardan gene, 10 ml hala kullanamdan duruyor ki genedle dekantları kullanmıyorum gerçi de. Ama bir tekrar kullanayım aslında güzel yanları var Arabia nın.
Serge Lutens diyince doğal koku notları kullanan bir marka imajı beliriyor keşke bunu her parfüm evi yapsa ama var böyle parfüm evleri Amouage gibi. Frederic Malle de bu sınıfdan ama Lipstic li isimli bir parfümü var çok hayal kırıklığı olduydu bende ve bayan parfümü idi.
Lipstick Rose Frederic Malle for women idi hatırladım, baktım. gülü belki doğaldır ama sentetiklik hissiyatı var parfümde, tekrar bir şans vereyim inşallah
ama genel olarak diğer parfümlerin belki hepsi doğal kokulu Frederik Malle nin.Çok güzel sentetiik kokular var ve doğal kokularla beraber güzel işler çıkabiliyor süet, deri kokuları gibi ama ''Sentetik'' ser iile çıkıp bu belirtilirse ciddi firmalarda çok daha etik, güzel olur bence hem de parfümevi, firma imajı için güzel olur..
Çok teşekkürler hocam. Anlatım güzelliği için de gene maşallah, Elhamdulillah
. Devamını tabiki bekliyoruz Evet Baykal Hocam sizin beğeneceğiniz bir koku benceTeşekkürler
Parfümün notları bayağı bana göz kırptı
Müzik slow tarz tüm parçalara baktım.. Jazz ı anımasatıyor tür olarak paylaştığın müzik Bane's World - Drowsy full albüm. Teşekkürler
Keşke elimde kalmış olsaydı, yollamak isterdim Evet Chillwave türü caz kırması bir türdür zaten hafif caz hafif retro hafif chill
hepsinden biraz, bir de progresif rock etkisi ve saykodelik hava da eklendi mi alın size Chillwave Güzel bir türdür ama içinde çok tekrarlasa da zengin sayılabilir bir tür Paco de Lucia Almoraima , Zoro filmlerindeki müzik yani İspanyol müziği . Teşekkürler. Ayak dansları, hareketleri Flaminco (Flaminko) oynayasım geldi
Ahah
Flamenkonun babasıdır rahmetli
Evet Baykal Hocam sizin beğeneceğiniz bir koku bence
Evet Chillwave türü caz kırması bir türdür zaten hafif caz hafif retro hafif chill
Ahah
çok teşekkürler hocam vermiş gibi oldunuz. Müzik ? konuşmak da, dinlemek de çok güzel.. ? ? ? ??Siz de benden ne parfüm, koku isterseniz yazın lütfen
Bruno Fazzolari - Corpse Reviver
Kimyon, Şeftali ve Şeftali Suyu, Kahve(Hem Latte Hem de Filtre, Hem de Yeni Çekilmiş Kuru Kahve), Parlak, Kristalize Şeker Taneleri ve Yanık Yapışkan Karamelize Şeker, Bitter Çikolata, Kimyonla gelen tozlu plastiğimsi kuru deri, Big Babol Sakızı ve Ağızda Patlayan Şeker.
Notalarına bakmadan kör denememde bana çağrıştırdıkları bunlardı, gerçi notalarına baktıktan sonra da o piramitteki hiçbirini çağrıştırmadı bende. Bu ilk denemeydi, devam edeceğim. Sanki Jeux de Peau’ dan bir şeyler var gibi de hissettirdi bana, bilmiyorum. Nefis bir gurme, bayıldımm. Tekrar deneyeceğim!
Kimyon, Şeftali ve Şeftali Suyu, Kahve(Hem Latte Hem de Filtre, Hem de Yeni Çekilmiş Kuru Kahve), Parlak, Kristalize Şeker Taneleri ve Yanık Yapışkan Karamelize Şeker, Bitter Çikolata, Kimyonla gelen tozlu plastiğimsi kuru deri, Big Babol Sakızı ve Ağızda Patlayan Şeker.
Notalarına bakmadan kör denememde bana çağrıştırdıkları bunlardı, gerçi notalarına baktıktan sonra da o piramitteki hiçbirini çağrıştırmadı bende. Bu ilk denemeydi, devam edeceğim. Sanki Jeux de Peau’ dan bir şeyler var gibi de hissettirdi bana, bilmiyorum. Nefis bir gurme, bayıldımm. Tekrar deneyeceğim!
O maşallah maşallah güzel koku notaları hocam. Big babol sakızı sentetik mi acaba dedirtti ki deri de sentetik olabilir ki plastiğimsi demişsiniz ama çok yakıştırıyorum ben tatlı kokulara sentetik süet deriyi falan örnek Atkinson The Oud Save The King. Bekliyoruz kardeşim sonuçları
. Teeşekkürler .Aslında bilirsiniz, bu tarz kombinlerden çıkan kokular genelde fazlasıyla sentetik olur ama Corpse Reviver da ben yapaylık hissetmedim. Ayrıca bu tarz notalarla oluşturulmuş diğer kokular gibi şeker bombası da sayılmaz aslında, gayet kaliteli bir iş bence her anlamıyla. Ama daha sanatsal diyelimO maşallah maşallah güzel koku notaları hocam. Big babol sakızı sentetik mi acaba dedirtti ki deri de sentetik olabilir ki plastiğimsi demişsiniz ama çok yakıştırıyorum ben tatlı kokulara sentetik süet deriyi falan örnek Atkinson The Oud Save The King. Bekliyoruz kardeşim sonuçları
Deri dediğim de aman aman değil öyle, sadece his şeklinde Karışık bir koku aslında Baykal Hocam, ama uzun zamandır denediğim en değişik işlerden, fazla beğendim
Yves Saint Laurent La de nuit edp. Yarın tam isimi ve orjinal sample koyar konusunu yazarım inşallah. By Kilian Love Dont be shy ın daha doğalı daha az sentetik şekerlisi olmuş. Tercihim Yvs olurdu ama daha başka daha doğal seçenekler varken alır mıydım tam bilmiyorum. Değişik bir çekiciliği var kabul ediyorum. Vip212 ye de benziyor tatlılık doğal kısımı ama Yves Saint Laurent (Yvs) daha kuvvetli ama hani vip 212 de güzel gücü kısmen. Sephora'dan aldım sample yı teşekkürler
Elime Amouage Interlude Black Iris sıktım diğerine de Amouage Interlude MAN. AIBI daha tütsülü oldukça tütsü koymuşlar, saydama yakın sıvı rengi var sanırım Ölmez otu falann tütüsü olarak kullanılmış yani Laden reçinesi değil galiba tütsü. AIM ise oldukça daha tatlı, Vintage bendeki AIM ve ona rağmen tütsüsü AIBI daha çok. Yanlış anlaşılmasın AIBI gene tatlı ama AIM kadar da değil. İris yani süsen ise evet başlarda oldukça bir ara öne çıkıyor ama gene de yüzde 20-30 civarlarında. Son tende saatler sonra aslında İris gene de hissediliyor ve Tatlılık, tütsü gene var tende Amouage Interlude Black Iris'de.
Lartisan Poivre Piquant
Poivre Piquant yoğun, kirli, oldukça hayvansal ve biraz tatlılığı ile metalik sayılabilecek bir beyaz bal ile açılıyor. Bal oldukça kirli, fakat şekerli yönü de köşelerde fazlasıyla mevcut. Kirlilik biraz duruluyor. Kuru ve biraz yanık esmer şeker kıvamlı meyankökü hissediliyor. Bu kısım ile birlikte, balın şekersi yönünün biraz meyankökü ile yanıp kurutulduğu sandalımsı bir yapı ortaya çıkıyor. Bahsi geçen lactonic olarak adlandırılan yapı sanırım burası ve kesinlikle de hakkını veriyor. Üstünde markasının yazılı olduğu jelatini sökülmüş, fakat kırmızı kapağından Coca Cola olduğu anlaşılan 2.5 litrelik plastik şişenin içinde, fazlasıyla tam yağlı köyden ya da pazardan pembe kalitesiz, kanserojen transparan bir poşet içinde getirilmiş taze süt. Daha sonrasında bu süt evdeki en büyük tencerelerden birine süzgeç referansı ile aktarılacak ve kaynatılmaya başlanılacak. Üzerinde toplanan yağlı ve hayvansal kaymak tabakası muhtemelen kahvaltıları kısa bir süre süsleyecek.
Yaklaşık 1 saat sonunda Poivre Piquant’ ı pek göremiyorum maalesef. Süt gövde devam ederken altlarda biraz odun talaşı, metalik sedir, belki. Açılıştaki kirli bal, kaymak tabakaya fazlaca benzemekte. Sütün kaynaması esnasındaki yukarıya doğru yükselen ısı ise galiba lactonic dediğimiz ibarenin karşılığı, açığa çıkarılmış bir süt akoru ile yaratılmış ozon hissi. Balın ve Meyankökünün metalik kirli kesişim noktası da tabii ki tenceremiz. Tüm bunların geneline baktığımızda benim görüşüm, Poivre Piquant belli bileşenlerle oluşturulmuş kocaman bir Misk akoru aslında.
Poivre Piquant çeviri ile edindiğim genelgeçer bilgiye göre Acı Biber demekmiş. Baharatsı izler var, fakat bence yok denecek kadar. Daha odunsu oryantal bir havası var bence Poivre Piquant’ ın. Şu anda ailemin yanında bulunduğum için 2 haftada bir maruz kaldığım ve maruz kalmaktan keyif aldığım süt kaynatma rutinini bana anımsatan Poivre Piquant’ ı denediğim için mutluyum, ama bir çok kişiyi de kör alış yapmaması için öneriyorum. Daha tematik bir koku, benim görüşüm.
Poivre Piquant yoğun, kirli, oldukça hayvansal ve biraz tatlılığı ile metalik sayılabilecek bir beyaz bal ile açılıyor. Bal oldukça kirli, fakat şekerli yönü de köşelerde fazlasıyla mevcut. Kirlilik biraz duruluyor. Kuru ve biraz yanık esmer şeker kıvamlı meyankökü hissediliyor. Bu kısım ile birlikte, balın şekersi yönünün biraz meyankökü ile yanıp kurutulduğu sandalımsı bir yapı ortaya çıkıyor. Bahsi geçen lactonic olarak adlandırılan yapı sanırım burası ve kesinlikle de hakkını veriyor. Üstünde markasının yazılı olduğu jelatini sökülmüş, fakat kırmızı kapağından Coca Cola olduğu anlaşılan 2.5 litrelik plastik şişenin içinde, fazlasıyla tam yağlı köyden ya da pazardan pembe kalitesiz, kanserojen transparan bir poşet içinde getirilmiş taze süt. Daha sonrasında bu süt evdeki en büyük tencerelerden birine süzgeç referansı ile aktarılacak ve kaynatılmaya başlanılacak. Üzerinde toplanan yağlı ve hayvansal kaymak tabakası muhtemelen kahvaltıları kısa bir süre süsleyecek.
Yaklaşık 1 saat sonunda Poivre Piquant’ ı pek göremiyorum maalesef. Süt gövde devam ederken altlarda biraz odun talaşı, metalik sedir, belki. Açılıştaki kirli bal, kaymak tabakaya fazlaca benzemekte. Sütün kaynaması esnasındaki yukarıya doğru yükselen ısı ise galiba lactonic dediğimiz ibarenin karşılığı, açığa çıkarılmış bir süt akoru ile yaratılmış ozon hissi. Balın ve Meyankökünün metalik kirli kesişim noktası da tabii ki tenceremiz. Tüm bunların geneline baktığımızda benim görüşüm, Poivre Piquant belli bileşenlerle oluşturulmuş kocaman bir Misk akoru aslında.
Poivre Piquant çeviri ile edindiğim genelgeçer bilgiye göre Acı Biber demekmiş. Baharatsı izler var, fakat bence yok denecek kadar. Daha odunsu oryantal bir havası var bence Poivre Piquant’ ın. Şu anda ailemin yanında bulunduğum için 2 haftada bir maruz kaldığım ve maruz kalmaktan keyif aldığım süt kaynatma rutinini bana anımsatan Poivre Piquant’ ı denediğim için mutluyum, ama bir çok kişiyi de kör alış yapmaması için öneriyorum. Daha tematik bir koku, benim görüşüm.