Bugün Hangi Parfümü Denediniz

Perpetual_Burn

Üye
TürkParfüm Üyesi
Pure Leather hangisi hocam hiç duymamıştım. Kahve'yi sert olarak reçinelerle karışık en gerçekçi aldığım R.Piquet'in ilk 1-1,5 saati, denediyseniz kalite olarak sizce nasıldı? Aslında özellikle biraz üst markalar kahve notasında sentetiklere bağlı kalmak zorunda değiller bazı meyve-cicek notalarında olduğu gibi. Çünkü kahvenin buhar distilesi ve diğer yöntemlerle elde edilen özleri mevcut diğer materyallere göre de aşırı pahalı değil, parfümörler isteseler çok iyi şekilde kullanmaları lazım halbuki. ben de buhar dist. ile elde edilmiş brezilya menşeli kahve özü var Mutlu beyden temin ettiğim, koku zaten yeni kavrulmuş kahve kokusu hem tende kalıcılık konusunda da gayet iyi, fiksatiflerle vs. parfümörler her türlü halleder zaten. bu konuda da sorun yaşamamaları lazım. zaten kahve'den daha pahalı birsuru materyal kullanıyorlar, neden acaba doğal kullanımına sık rastlanmıyor bilemiyorum.
Mugler’ ın Pure Leather’ ı bahsettiğim. Oud Divin’ ı diyorsunuz sanırım Said Hocam, maalesef henüz deneyemedim. Aslında birçok bahsettiğim şekilde kahve notası içeren koku denedim fakat inanın örneklemeye gelince hiçbiri aklıma gelmiyor. Mesela herkesin efsane şekilde kahve koktuğunu söylediği Fidelis’ de kahvenin zerresini almıyorum. Bence Fidelis Interlude kırması bir laden amberi sadece. Sanırım yine Safran da açıklanan notalar içinde, ki maalesef onu da alamıyorum Fidelis’ de :) Yine hatırladıklarımdan Mancera Aoud Cafe var. Gerçi Mancera da konumuz için ne kadar referans olacaktır emin değilim. Polonun Double Black’ i var, o da eh işte. Şimdilik aklıma gelenler ve tutunamadıklarım bunlar. Bir de formülasyon öncesi Ruh var elimde tek sıkım. Henüz koku içeriğine bakmadım, ama kapaktan bile ciddi anlamda Türk Kahvesi notları yakalayabiliyorum. Kıyabilirsem deneyeceğim umarım. Açıkcası kahve içeriğinin sentetik mi yoksa doğal mı olduğu konusunda net bir bilgi sahibi de değilim. Benimki aslında sadece bir öngörüydü, yani en azından bana sanki yapay akorlarla bir araya geliyorlarmış gibi gelmişti denediklerimin çoğunda. Mutlu Bey’ in özlerini ben de denemek istiyorum uzun zamandır. Kahve özü de elinde olduğunu bilmiyordum, umarım yakın vakitte denerim. Şöyle söyleyeyim aslında Said Hocam: Kahve kavrulmadan önce farklı; kavrulduktan sonra daha farklı, degass süresini doldurduktan sonra da daha farklı, öğütüldükten sonra tamamen farklı, demlendikten sonra bambaşka bir koku profiline sahip olabiliyor. Nitelikli bir kahve üzerinden söylüyorum tabii bunları. Yani aslında söylemek istediğim, her bir çekirdeğin kendine has, karakteristik bir kokusu var. Mesela geçen ay tükettiğim Cuba Serrano Lavado daha issi, çikolatalı, kirli tütüne yakın bir koku ve tat profiline sahipken bu ay tükettiğim Peru La Huaca daha tatlı hatta neredeyse şekerli bile diyebileceğim bir tat koku profiline sahip. Cuba koyu kavrum, Peru ise orta kavrumdu. Bu kahveleri ben fena olmayan cam bir kavanozda muhafaza etmeme rağmen ne tatları ne de kokuları ilk günkü gibi. Muhtemelen kahve ile bağım bu şekilde olduğu için burnum düz kahve kokularını ignoreluyor gibi düşünmüştüm bir süre, ama Pure Leather ile derdimin bu olmadığını anlamış oldum. Pure Leather, çok hoşlanmasam da; daha ikinci dalga, espresso bazlı süt içerikli kahvelere dokunarak bir şeyleri oluşturduğu için ve bunu bence başardığı için beni yakaladı diyebilirim. Oysa ki içine süt giren kahveyi kesinlikle sevmem. Yani benim için mevzu kahve üzerinden kurulan kompozisyonlarmış; ya kahve temaları üzerine çok eğilinmedi, ya da kahve temalı kokuları yapan burunlar kahve kavramına biraz daha düz bakıyor; ya da bunların hiçbiri, ben adamların yaptığını anlamıyorum. A Men serisinden bir kokudaki Kahve kompunu beğendiğime göre sanırım benim için problem kahvenin yapay veya doğal kullanılması da değil. Fazla uzattım galiba ahah :)



Sonoma Scent | Fireside Intense
notalarından bağımsız olarak kimyon-kişniş-biberiye ile baharatlandırılmış etin ızgaraya bastırıldığında anlık olarak yükselen dumanı simgeliyor benim için. Doğal olarak bu yapıyı ise zeytin ağacı reçinesinde koklamıştım. içeriğe baktığım da ise himalaya - teksas sediri - hint ud'u ve huş'u diğerlerinden iki tık önde olarak kust kökü kirliliğine sahip bu tür bir çeşninin oluşmasında başlıca elementler olarak görüyorum. baş kısımda bu yapıya eşlik eden hafifçe limonî bir doku da varken, kısa sürede limonî tarafını kaybedip Hendley Fume'sinin başı ile hemen hemen aynı kıvama geliyor. Yaklaşık aynı fiyata satıldığını düşünürsek Fume katmanlaması ve değişken yapısı ile daha mantıklı bir tercih olacaktır. Herşeye rağmen bence ikisi de bu alanda oldukça başaralı bir profil sunuyor.

Belki hatırlarsınız Said Hocam, bana da FM Dawn aynı hissi vermişti. Biraz üst perdelerden yürüyen Ud tonları; et ve soğuk yağlı dokusuna yaklaşabiliyor gerçekten. Yine benzer olarak Vitrum da benim için kısa bir mangal macerasıydı, ama onda pişirilmeye çalışan bir ürün yoktu sadece, farklı olarak :) Markayı ve kokuyu sayenizde duyuyorum. Elinize sağlık, merak ettim.
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Mugler’ ın Pure Leather’ ı bahsettiğim. Oud Divin’ ı diyorsunuz sanırım Said Hocam, maalesef henüz deneyemedim. Aslında birçok bahsettiğim şekilde kahve notası içeren koku denedim fakat inanın örneklemeye gelince hiçbiri aklıma gelmiyor. Mesela herkesin efsane şekilde kahve koktuğunu söylediği Fidelis’ de kahvenin zerresini almıyorum. Bence Fidelis Interlude kırması bir laden amberi sadece. Sanırım yine Safran da açıklanan notalar içinde, ki maalesef onu da alamıyorum Fidelis’ de :) Yine hatırladıklarımdan Mancera Aoud Cafe var. Gerçi Mancera da konumuz için ne kadar referans olacaktır emin değilim. Polonun Double Black’ i var, o da eh işte. Şimdilik aklıma gelenler ve tutunamadıklarım bunlar. Bir de formülasyon öncesi Ruh var elimde tek sıkım. Henüz koku içeriğine bakmadım, ama kapaktan bile ciddi anlamda Türk Kahvesi notları yakalayabiliyorum. Kıyabilirsem deneyeceğim umarım. Açıkcası kahve içeriğinin sentetik mi yoksa doğal mı olduğu konusunda net bir bilgi sahibi de değilim. Benimki aslında sadece bir öngörüydü, yani en azından bana sanki yapay akorlarla bir araya geliyorlarmış gibi gelmişti denediklerimin çoğunda. Mutlu Bey’ in özlerini ben de denemek istiyorum uzun zamandır. Kahve özü de elinde olduğunu bilmiyordum, umarım yakın vakitte denerim. Şöyle söyleyeyim aslında Said Hocam: Kahve kavrulmadan önce farklı; kavrulduktan sonra daha farklı, degass süresini doldurduktan sonra da daha farklı, öğütüldükten sonra tamamen farklı, demlendikten sonra bambaşka bir koku profiline sahip olabiliyor. Nitelikli bir kahve üzerinden söylüyorum tabii bunları. Yani aslında söylemek istediğim, her bir çekirdeğin kendine has, karakteristik bir kokusu var. Mesela geçen ay tükettiğim Cuba Serrano Lavado daha issi, çikolatalı, kirli tütüne yakın bir koku ve tat profiline sahipken bu ay tükettiğim Peru La Huaca daha tatlı hatta neredeyse şekerli bile diyebileceğim bir tat koku profiline sahip. Cuba koyu kavrum, Peru ise orta kavrumdu. Bu kahveleri ben fena olmayan cam bir kavanozda muhafaza etmeme rağmen ne tatları ne de kokuları ilk günkü gibi. Muhtemelen kahve ile bağım bu şekilde olduğu için burnum düz kahve kokularını ignoreluyor gibi düşünmüştüm bir süre, ama Pure Leather ile derdimin bu olmadığını anlamış oldum. Pure Leather, çok hoşlanmasam da; daha ikinci dalga, espresso bazlı süt içerikli kahvelere dokunarak bir şeyleri oluşturduğu için ve bunu bence başardığı için beni yakaladı diyebilirim. Oysa ki içine süt giren kahveyi kesinlikle sevmem. Yani benim için mevzu kahve üzerinden kurulan kompozisyonlarmış; ya kahve temaları üzerine çok eğilinmedi, ya da kahve temalı kokuları yapan burunlar kahve kavramına biraz daha düz bakıyor; ya da bunların hiçbiri, ben adamların yaptığını anlamıyorum. A Men serisinden bir kokudaki Kahve kompunu beğendiğime göre sanırım benim için problem kahvenin yapay veya doğal kullanılması da değil. Fazla uzattım galiba ahah :)





Belki hatırlarsınız Said Hocam, bana da FM Dawn aynı hissi vermişti. Biraz üst perdelerden yürüyen Ud tonları; et ve soğuk yağlı dokusuna yaklaşabiliyor gerçekten. Yine benzer olarak Vitrum da benim için kısa bir mangal macerasıydı, ama onda pişirilmeye çalışan bir ürün yoktu sadece, farklı olarak :) Markayı ve kokuyu sayenizde duyuyorum. Elinize sağlık, merak ettim.
ahaha, R.Piquet diyip geçmişim yine iyi yakalamışsınız Oud Divin'ı ? özellikle üstün körü değil de gerçekten ayrıntılı bilip sevdiğimiz şeylerde, o şeyin hususi kokusunun bizi tatmin edecek şekilde sunulması gerçekten zor oluyor. siz kahve ile bu kadar iç içe olduğunuz için beklentiniz doğal olarak normal bir kişinin epey ötesinde olacaktır. bir ara Overdose, kafeingo gibi yerlerden birkaç paket almıştım ama kahveyi oldukça sık tüketen biri olarak maliyet eskisine göre çok katlandı. ben de vasat bir kahve içicisi olma yolunu tercih ettim en azından bu günler için ? A Men serisinden birkaç tane denedim, nota bileşimleri gerçekten güzeldi ama sentetik kullanımları burnumu fiziki açıdan çok yormuştu. Pure Leather'a da mutlaka göz atacağım ??
 

Perpetual_Burn

Üye
TürkParfüm Üyesi
ahaha, R.Piquet diyip geçmişim yine iyi yakalamışsınız Oud Divin'ı ? özellikle üstün körü değil de gerçekten ayrıntılı bilip sevdiğimiz şeylerde, o şeyin hususi kokusunun bizi tatmin edecek şekilde sunulması gerçekten zor oluyor. siz kahve ile bu kadar iç içe olduğunuz için beklentiniz doğal olarak normal bir kişinin epey ötesinde olacaktır. bir ara Overdose, kafeingo gibi yerlerden birkaç paket almıştım ama kahveyi oldukça sık tüketen biri olarak maliyet eskisine göre çok katlandı. ben de vasat bir kahve içicisi olma yolunu tercih ettim en azından bu günler için ? A Men serisinden birkaç tane denedim, nota bileşimleri gerçekten güzeldi ama sentetik kullanımları burnumu fiziki açıdan çok yormuştu. Pure Leather'a da mutlaka göz atacağım ??

Yakın vakitte okumuştum yazınızı Said Hocam, Oud Divin oradan aklıma geldi :) Overdose dan üniversite yıllarımda ben de çok alışveriş yaptım, hatta üniversite son sınıfta tamamen oradan almıştım sene boyu. Sonra Coffee Department ile falan tanışınca liste uzadı gitti. Şimdi de önüne alamıyoruz, ah bir de yurtdışı işlerine sızabilsem. Sadece kahveyi almakla bitse keşke, ama maalesef öğütücüsüdür, filtre kağıdıdır, tartısıdır, demliğidir ciddi bir bütçe ayırmak gerekiyor. Kahve bende parfümden de eski bir hobi olmasına rağmen hala iyi bir öğütücü alamadım mesela kendime. Harcamalar tabii çift taraflı olunca biraz sendeletiyor. Mesela bazen kahve tarafına yüklenmem gerektiği için bu sefer de doğal yağlara uzanamıyorum bu hobide, öyle de araflı bir durumdayım işte.

A Men serisi ile tecrübeniz bu şekilde olduysa Pure Leather’ ı unutun bence Said Hocam ?Muhtemelen ilk beş dakikada falan kolunuzu yıkamak isteyeceksiniz. Karşılaştığım en zor açılışlardan birine sahip Pure Leather. Bahsettiğiniz sentetik takıntısı bende HoM ve Areej leri denedikten sonra başlamıştı, ki aynı dönem yoğun miktarda vintage spliti de olmuştu. Bu dönemden sonra uzun bir süre duraklama dönemine girdim, bildiğiniz hiçbir şey koklamadım, parfüm de kullanamadım. Her şey fazla burun tırmalayıcı, pürüzlü geliyordu. Neyse ki ardından hayatıma Eldo Rien girdi de sentetiklerin daha farklı boyutlarda hikayeler anlatabildiğine ve içinde bulunduğumuz çağın plastik çağ olduğuna kendimce uyanmış oldum. Elbette eski parfümleri koklamaktan büyük haz duyuyorum, hatta “senin için en iyi erkek ve kadın parfümü nedir?” diye sorsalar muhtemelen bunlardan birini söyleyeceğimdir fakat Timbuktu’ nun, Rien’ in, Nightingale’ in, Fumerie Turque’ nun, Borneo’ nun, Noire’ ın, Cuir d’ Ange in, Violet Blonde’ un, Nero’ nun, Private Label’ ın, Hard Leather’ ın, Pure Leather’ ın, Bvlgari Black’ in, Cdg lerin ve diğerlerinin oluşturduğu duygu durumlarına maalesef hiçbir Vintage ya da direkt doğal içerikli bir koku ile erişemiyorum. Tabii ki kişisel bir durum ve tecrübelere dayanan bir konu bu, biraz da tercih.
 
Son düzenleme:

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Yakın vakitte okumuştum yazınızı Said Hocam, Oud Divin oradan aklıma geldi :) Overdose dan üniversite yıllarımda ben de çok alışveriş yaptım, hatta üniversite son sınıfta tamamen oradan almıştım sene boyu. Sonra Coffee Department ile falan tanışınca liste uzadı gitti. Şimdi de önüne alamıyoruz, ah bir de yurtdışı işlerine sızabilsem. Sadece kahveyi almakla bitse keşke, ama maalesef öğütücüsüdür, filtre kağıdıdır, tartısıdır, demliğidir ciddi bir bütçe ayırmak gerekiyor. Kahve bende parfümden de eski bir hobi olmasına rağmen hala iyi bir öğütücü alamadım mesela kendime. Harcamalar tabii çift taraflı olunca biraz sendeletiyor. Mesela bazen kahve tarafına yüklenmem gerektiği için bu sefer de doğal yağlara uzanamıyorum bu hobide, öyle de araflı bir durumdayım işte.

A Men serisi ile tecrübeniz bu şekilde olduysa Pure Leather’ ı unutun bence Said Hocam ?Muhtemelen ilk beş dakikada falan kolunuzu yıkamak isteyeceksiniz. Karşılaştığım en zor açılışlardan birine sahip Pure Leather. Bahsettiğiniz sentetik takıntısı bende HoM ve Areej leri denedikten sonra başlamıştı, ki aynı dönem yoğun miktarda vintage spliti de olmuştu. Bu dönemden sonra uzun bir süre duraklama dönemine girdim, bildiğiniz hiçbir şey koklamadım, parfüm de kullanamadım. Her şey fazla burun tırmalayıcı, pürüzlü geliyordu. Neyse ki ardından hayatıma Eldo Rien girdi de sentetiklerin daha farklı boyutlarda hikayeler anlatabildiğine ve içinde bulunduğumuz çağın plastik çağ olduğuna kendimce uyanmış oldum. Elbette eski parfümleri koklamaktan büyük haz duyuyorum, hatta “senin için en iyi erkek ve kadın parfümü nedir?” diye sorsalar muhtemelen bunlardan birini söyleyeceğimdir fakat Timbuktu’ nun, Rien’ in, Nightingale’ in, Fumerie Turque’ nun, Borneo’ nun, Noire’ ın, Cuir d’ Ange in, Violet Blonde’ un, Nero’ nun, Private Label’ ın, Hard Leather’ ın, Pure Leather’ ın, Bvlgari Black’ in, Cdg lerin ve diğerlerinin oluşturduğu duygu durumlarına maalesef hiçbir Vintage ya da direkt doğal içerikli bir koku ile erişemiyorum. Tabii ki kişisel bir durum ve tecrübelere dayanan bir konu bu, biraz da tercih.
sentetik önyargısı vardı eskiden gerçekten. Şuan açıkçası çoğu kırıldı o ön yargının hem bazı sentetikleri tek başına koklayarak hem de parfüm içerisinde harika kullanımlarını deneyimleyerek. yine de özellikle indie parfüm tayfasına pozitif bir ön yargı ile yaklaşnak gibi bir zaafımı itiraf etmem gerek. aslında öyle sentetikler var ki o şeyin doğalından daha pahalı ve daha güzel kokabildiği için özellikle tercih ediliyorlar. Ama birkaç parfüm var ki onlarla barışmak kendi adıma zor. ya düşük kalite materyal kullanımı yada basitçe şahsi koku algımla uyuşamıyor. doğalın da sentetiğin de kalitelisi çok farkediyor. mesela dediklerinizden Cdg lerin birçoğu, deneyimlediği Eldo'lar, Serge'ler vs. birçok marka benim de çok sevdiğim doğal ile yakalanamayacak nüanslar ile harika iş çıkarıyorlar. oldukça doğal kokup barisamadigim birçok parfüm de mevcut. muhtemelen iş dönüp dolaşıp hayatın çoğu alanında da olduğu gibi şahsi tercihlere ve algılara dayanıyor en sonunda. mesela Jovoy'lar bana hep doğal kokmuştur. aslında insanların aynı şeyi deneyimleyip farklı hissetmeleri bazen karmaşaya yol açsa da ayrı bir renk de katıyor hayata.
 
Son düzenleme:

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
deneyeceğim bu yöntemi ?? benzer nüansları olmayan başka bir parfüm ile eş zamanlı dönüşümlü koklamak belki de dediğiniz gibi nota ayrımında, alışan veya yorulan burna fayda sağlayabilir, aynı ameliyatlarda doktorların yeşil önlük giymeleri mantığı tarzı bir durum koku da da olması olası.
Pure Leather hangisi hocam hiç duymamıştım. Kahve'yi sert olarak reçinelerle karışık en gerçekçi aldığım R.Piquet'in ilk 1-1,5 saati, denediyseniz kalite olarak sizce nasıldı? Aslında özellikle biraz üst markalar kahve notasında sentetiklere bağlı kalmak zorunda değiller bazı meyve-cicek notalarında olduğu gibi. Çünkü kahvenin buhar distilesi ve diğer yöntemlerle elde edilen özleri mevcut diğer materyallere göre de aşırı pahalı değil, parfümörler isteseler çok iyi şekilde kullanmaları lazım halbuki. ben de buhar dist. ile elde edilmiş brezilya menşeli kahve özü var Mutlu beyden temin ettiğim, koku zaten yeni kavrulmuş kahve kokusu hem tende kalıcılık konusunda da gayet iyi, fiksatiflerle vs. parfümörler her türlü halleder zaten. bu konuda da sorun yaşamamaları lazım. zaten kahve'den daha pahalı birsuru materyal kullanıyorlar, neden acaba doğal kullanımına sık rastlanmıyor bilemiyorum.
Sonoma Scent | Fireside Intense
notalarından bağımsız olarak kimyon-kişniş-biberiye ile baharatlandırılmış etin ızgaraya bastırıldığında anlık olarak yükselen dumanı simgeliyor benim için. Doğal olarak bu yapıyı ise zeytin ağacı reçinesinde koklamıştım. içeriğe baktığım da ise himalaya - teksas sediri - hint ud'u ve huş'u diğerlerinden iki tık önde olarak kust kökü kirliliğine sahip bu tür bir çeşninin oluşmasında başlıca elementler olarak görüyorum. baş kısımda bu yapıya eşlik eden hafifçe limonî bir doku da varken, kısa sürede limonî tarafını kaybedip Hendley Fume'sinin başı ile hemen hemen aynı kıvama geliyor. Yaklaşık aynı fiyata satıldığını düşünürsek Fume katmanlaması ve değişken yapısı ile daha mantıklı bir tercih olacaktır. Herşeye rağmen bence ikisi de bu alanda oldukça başaralı bir profil sunuyor.
Mugler’ ın Pure Leather’ ı bahsettiğim. Oud Divin’ ı diyorsunuz sanırım Said Hocam, maalesef henüz deneyemedim. Aslında birçok bahsettiğim şekilde kahve notası içeren koku denedim fakat inanın örneklemeye gelince hiçbiri aklıma gelmiyor. Mesela herkesin efsane şekilde kahve koktuğunu söylediği Fidelis’ de kahvenin zerresini almıyorum. Bence Fidelis Interlude kırması bir laden amberi sadece. Sanırım yine Safran da açıklanan notalar içinde, ki maalesef onu da alamıyorum Fidelis’ de :) Yine hatırladıklarımdan Mancera Aoud Cafe var. Gerçi Mancera da konumuz için ne kadar referans olacaktır emin değilim. Polonun Double Black’ i var, o da eh işte. Şimdilik aklıma gelenler ve tutunamadıklarım bunlar. Bir de formülasyon öncesi Ruh var elimde tek sıkım. Henüz koku içeriğine bakmadım, ama kapaktan bile ciddi anlamda Türk Kahvesi notları yakalayabiliyorum. Kıyabilirsem deneyeceğim umarım. Açıkcası kahve içeriğinin sentetik mi yoksa doğal mı olduğu konusunda net bir bilgi sahibi de değilim. Benimki aslında sadece bir öngörüydü, yani en azından bana sanki yapay akorlarla bir araya geliyorlarmış gibi gelmişti denediklerimin çoğunda. Mutlu Bey’ in özlerini ben de denemek istiyorum uzun zamandır. Kahve özü de elinde olduğunu bilmiyordum, umarım yakın vakitte denerim. Şöyle söyleyeyim aslında Said Hocam: Kahve kavrulmadan önce farklı; kavrulduktan sonra daha farklı, degass süresini doldurduktan sonra da daha farklı, öğütüldükten sonra tamamen farklı, demlendikten sonra bambaşka bir koku profiline sahip olabiliyor. Nitelikli bir kahve üzerinden söylüyorum tabii bunları. Yani aslında söylemek istediğim, her bir çekirdeğin kendine has, karakteristik bir kokusu var. Mesela geçen ay tükettiğim Cuba Serrano Lavado daha issi, çikolatalı, kirli tütüne yakın bir koku ve tat profiline sahipken bu ay tükettiğim Peru La Huaca daha tatlı hatta neredeyse şekerli bile diyebileceğim bir tat koku profiline sahip. Cuba koyu kavrum, Peru ise orta kavrumdu. Bu kahveleri ben fena olmayan cam bir kavanozda muhafaza etmeme rağmen ne tatları ne de kokuları ilk günkü gibi. Muhtemelen kahve ile bağım bu şekilde olduğu için burnum düz kahve kokularını ignoreluyor gibi düşünmüştüm bir süre, ama Pure Leather ile derdimin bu olmadığını anlamış oldum. Pure Leather, çok hoşlanmasam da; daha ikinci dalga, espresso bazlı süt içerikli kahvelere dokunarak bir şeyleri oluşturduğu için ve bunu bence başardığı için beni yakaladı diyebilirim. Oysa ki içine süt giren kahveyi kesinlikle sevmem. Yani benim için mevzu kahve üzerinden kurulan kompozisyonlarmış; ya kahve temaları üzerine çok eğilinmedi, ya da kahve temalı kokuları yapan burunlar kahve kavramına biraz daha düz bakıyor; ya da bunların hiçbiri, ben adamların yaptığını anlamıyorum. A Men serisinden bir kokudaki Kahve kompunu beğendiğime göre sanırım benim için problem kahvenin yapay veya doğal kullanılması da değil. Fazla uzattım galiba ahah :)





Belki hatırlarsınız Said Hocam, bana da FM Dawn aynı hissi vermişti. Biraz üst perdelerden yürüyen Ud tonları; et ve soğuk yağlı dokusuna yaklaşabiliyor gerçekten. Yine benzer olarak Vitrum da benim için kısa bir mangal macerasıydı, ama onda pişirilmeye çalışan bir ürün yoktu sadece, farklı olarak :) Markayı ve kokuyu sayenizde duyuyorum. Elinize sağlık, merak ettim.
ahaha, R.Piquet diyip geçmişim yine iyi yakalamışsınız Oud Divin'ı ? özellikle üstün körü değil de gerçekten ayrıntılı bilip sevdiğimiz şeylerde, o şeyin hususi kokusunun bizi tatmin edecek şekilde sunulması gerçekten zor oluyor. siz kahve ile bu kadar iç içe olduğunuz için beklentiniz doğal olarak normal bir kişinin epey ötesinde olacaktır. bir ara Overdose, kafeingo gibi yerlerden birkaç paket almıştım ama kahveyi oldukça sık tüketen biri olarak maliyet eskisine göre çok katlandı. ben de vasat bir kahve içicisi olma yolunu tercih ettim en azından bu günler için ? A Men serisinden birkaç tane denedim, nota bileşimleri gerçekten güzeldi ama sentetik kullanımları burnumu fiziki açıdan çok yormuştu. Pure Leather'a da mutlaka göz atacağım ??
Yakın vakitte okumuştum yazınızı Said Hocam, Oud Divin oradan aklıma geldi :) Overdose dan üniversite yıllarımda ben de çok alışveriş yaptım, hatta üniversite son sınıfta tamamen oradan almıştım sene boyu. Sonra Coffee Department ile falan tanışınca liste uzadı gitti. Şimdi de önüne alamıyoruz, ah bir de yurtdışı işlerine sızabilsem. Sadece kahveyi almakla bitse keşke, ama maalesef öğütücüsüdür, filtre kağıdıdır, tartısıdır, demliğidir ciddi bir bütçe ayırmak gerekiyor. Kahve bende parfümden de eski bir hobi olmasına rağmen hala iyi bir öğütücü alamadım mesela kendime. Harcamalar tabii çift taraflı olunca biraz sendeletiyor. Mesela bazen kahve tarafına yüklenmem gerektiği için bu sefer de doğal yağlara uzanamıyorum bu hobide, öyle de araflı bir durumdayım işte.

A Men serisi ile tecrübeniz bu şekilde olduysa Pure Leather’ ı unutun bence Said Hocam ?Muhtemelen ilk beş dakikada falan kolunuzu yıkamak isteyeceksiniz. Karşılaştığım en zor açılışlardan birine sahip Pure Leather. Bahsettiğiniz sentetik takıntısı bende HoM ve Areej leri denedikten sonra başlamıştı, ki aynı dönem yoğun miktarda vintage spliti de olmuştu. Bu dönemden sonra uzun bir süre duraklama dönemine girdim, bildiğiniz hiçbir şey koklamadım, parfüm de kullanamadım. Her şey fazla burun tırmalayıcı, pürüzlü geliyordu. Neyse ki ardından hayatıma Eldo Rien girdi de sentetiklerin daha farklı boyutlarda hikayeler anlatabildiğine ve içinde bulunduğumuz çağın plastik çağ olduğuna kendimce uyanmış oldum. Elbette eski parfümleri koklamaktan büyük haz duyuyorum, hatta “senin için en iyi erkek ve kadın parfümü nedir?” diye sorsalar muhtemelen bunlardan birini söyleyeceğimdir fakat Timbuktu’ nun, Rien’ in, Nightingale’ in, Fumerie Turque’ nun, Borneo’ nun, Noire’ ın, Cuir d’ Ange in, Violet Blonde’ un, Nero’ nun, Private Label’ ın, Hard Leather’ ın, Pure Leather’ ın, Bvlgari Black’ in, Cdg lerin ve diğerlerinin oluşturduğu duygu durumlarına maalesef hiçbir Vintage ya da direkt doğal içerikli bir koku ile erişemiyorum. Tabii ki kişisel bir durum ve tecrübelere dayanan bir konu bu, biraz da tercih.
sentetik önyargısı vardı eskiden gerçekten. Şuan açıkçası çoğu kırıldı o ön yargının hem bazı sentetikleri tek başına koklayarak hem de parfüm içerisinde harika kullanımlarını deneyimleyerek. yine de özellikle indie parfüm tayfasına pozitif bir ön yargı ile yaklaşnak gibi bir zaafımı itiraf etmem gerek. aslında öyle sentetikler var ki o şeyin doğalından daha pahalı ve daha güzel kokabildiği için özellikle tercih ediliyorlar. Ama birkaç parfüm var ki onlarla barışmak kendi adıma zor. ya düşük kalite materyal kullanımı yada basitçe şahsi koku algımla uyuşamıyor. doğalın da sentetiğin de kalitelisi çok farkediyor. mesela dediklerinizden Cdg lerin birçoğu, deneyimlediği Eldo'lar, Serge'ler vs. birçok marka benim de çok sevdiğim doğal ile yakalanamayacak nüanslar ile harika iş çıkarıyorlar. oldukça doğal kokup barisamadigim birçok parfüm de mevcut. muhtemelen iş dönüp dolaşıp hayatın çoğu alanında da olduğu gibi şahsi tercihlere ve algılara dayanıyor en sonunda. mesela Jovoy'lar bana hep doğal kokmuştur. aslında insanların aynı şeyi deneyimleyip farklı hissetmeleri bazen karmaşaya yol açsa da ayrı bir renk de katıyor hayata.

Haha ?:D istediğiniz kadar uzatabilirsiniz siz de @Perpetual_Burn hocam zevkle okudum Maşallah Elhamdulillah ??

Doğal kokuları seviyorum ama mesela ilk sentetik koku olduğu iddia edilen Şeftali ? sentetik kokusu o kadar güzelki..

Kahve dediğin köpüklü olacak Türk Kahvesi gibi düşüncesindeyim. Kahvede Sakız ağacı Sakjz reçinesi severim. Kahve.com'da Moliendo doğal sakız reçineli kahvesi ilk fırsatta deneyeceğim inşallah :) . Gerçi aktardan sakız reçinesi alıp dondurucuya koyum donduktan sonra ezip veya öğütücüde ezip kahveye koymak da oluyor.

Sakız reçinesi Türkiye'de yetişenler acımsı ki severim ve Sakız adası falan sakız reçinesi ise acı değil o kadar, tatlı. İnşallah Ege adaları hukuken de olduğu gibi bizim olur bu arada hayırlısı ile

Histoires de Parfums (HdP) Fidelis Vintagede kahve evet tatlı kokulara gömülmüş. Amouage İnterlude Man'deki (Vertus Omber de böyle Amber) tatlı Amber ve Kakao (Çikolata) ile sarıp sarmalanmış. Evet ben de bazı parfümlere kimi kokuları es geçebiliyorum hissederken veya daha az rahatsız ediyor kimine göre. Mesela gene HdP Fidelis'de baştaki Ahududu kimini çok rahatsız ederken beni mutlu ediyor ve çok da takmıyorum hissederken
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Haha ?:D istediğiniz kadar uzatabilirsiniz siz de @Perpetual_Burn hocam zevkle okudum Maşallah Elhamdulillah ??

Doğal kokuları seviyorum ama mesela ilk sentetik koku olduğu iddia edilen Şeftali ? sentetik kokusu o kadar güzelki..

Kahve dediğin köpüklü olacak Türk Kahvesi gibi düşüncesindeyim. Kahvede Sakız ağacı Sakjz reçinesi severim. Kahve.com'da Moliendo doğal sakız reçineli kahvesi ilk fırsatta deneyeceğim inşallah :) . Gerçi aktardan sakız reçinesi alıp dondurucuya koyum donduktan sonra ezip veya öğütücüde ezip kahveye koymak da oluyor.

Sakız reçinesi Türkiye'de yetişenler acımsı ki severim ve Sakız adası falan sakız reçinesi ise acı değil o kadar, tatlı. İnşallah Ege adaları hukuken de olduğu gibi bizim olur bu arada hayırlısı ile

Histoires de Parfums (HdP) Fidelis Vintagede kahve evet tatlı kokulara gömülmüş. Amouage İnterlude Man'deki (Vertus Omber de böyle Amber) tatlı Amber ve Kakao (Çikolata) ile sarıp sarmalanmış. Evet ben de bazı parfümlere kimi kokuları es geçebiliyorum hissederken veya daha az rahatsız ediyor kimine göre. Mesela gene HdP Fidelis'de baştaki Ahududu kimini çok rahatsız ederken beni mutlu ediyor ve çok da takmıyorum hissederken
damla sakızının kastediyorsunuz değil mi hocam? benim favori notalarımdandır Mastic veya Mastic Lentisque, Mastic gum falan diye geçiyor genelde. cuzdanimda bile bu marketlerde küçük nokta nokta şeklinde satılan şey var arada koklamak niyetine ? parfümlerde ise şöyle tam anlamıyla hissedilecek şekilde denk gelemedim henüz. Soivohle'un Green oakmoss ve Underworld'un de, MiN Ny Old School Bench'in de, O.Legrand Vetiver Royal B., Chpre Mousse nda ve Rogue Mousse Illuminee'sinde yalnız andıran yapılara denk gelebildim.
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
damla sakızının kastediyorsunuz değil mi hocam? benim favori notalarımdandır Mastic veya Mastic Lentisque, Mastic gum falan diye geçiyor genelde. cuzdanimda bile bu marketlerde küçük nokta nokta şeklinde satılan şey var arada koklamak niyetine ? parfümlerde ise şöyle tam anlamıyla hissedilecek şekilde denk gelemedim henüz. Soivohle'un Green oakmoss ve Underworld'un de, MiN Ny Old School Bench'in de, O.Legrand Vetiver Royal B., Chpre Mousse nda ve Rogue Mousse Illuminee'sinde yalnız andıran yapılara denk gelebildim.
Hay bin yaşa sen de inşallah haha :D . Aklıma tam gelmemiş nedense yazarken evet Damla sakızı, sarı renkte olur, bayağı pahalı bir şey. Kıbrıs'ta da çıkıyordu sanırım. Bir proğramda izlemiştim Türkiye veya Kıbrıs'ta da sütlacı, dondurması falan da yapılıyor.

Ben süte ve çaya falan doğal bol gül ? eterik yağlı gül ? suyu da koyuyorum. Çok lezzetleşiyor tad.. Bicibicide de gül suyu kullanılır :)

Normalde gül suyundan tekrar distile ile falan alınıyor bu gül yağı. Posa kalıyor gibi kokusuz gül ? suyu. Bu gül suyundan almıştım sevemedim. Bu Aktar abi kokulu gül suyu maalesef takıntısı vardı çünkü kimi gül sularına sentetik gül yağı konuyor veya doğal gül yağı da konuyor dedi ama doğal gül yağı bence konmaxına gerek yok ilk ağız gül suyu olursa çünkü tüm gül yağı çıkmamış oluyor teknolojiye göre.

Bim markete Ramazan ayında gül suyu geliyor hocam, adı Ab-ı Gül, SEBAT Gülyağı ve uçucu Yağlar Sanayi ve Limited Şirketi ürünü ve Fiyat çok uygundu. Geçen Ramazan ayı sentetik Gül ? suyu getirmişlerdi maalesef BİM. Bu Ramazan doğalını bekliyorum bakalım inşallah.

Sentetik Gül suyu sesi inceltiyor, ses tellerine de falan çok zararlı. Ben de ses bayağı gitmişti Helyum gazı gibi ses incelmişti haha ?? :) Allah korusun inşallah hayırlısı ile..
 

Perpetual_Burn

Üye
TürkParfüm Üyesi
sentetik önyargısı vardı eskiden gerçekten. Şuan açıkçası çoğu kırıldı o ön yargının hem bazı sentetikleri tek başına koklayarak hem de parfüm içerisinde harika kullanımlarını deneyimleyerek. yine de özellikle indie parfüm tayfasına pozitif bir ön yargı ile yaklaşnak gibi bir zaafımı itiraf etmem gerek. aslında öyle sentetikler var ki o şeyin doğalından daha pahalı ve daha güzel kokabildiği için özellikle tercih ediliyorlar. Ama birkaç parfüm var ki onlarla barışmak kendi adıma zor. ya düşük kalite materyal kullanımı yada basitçe şahsi koku algımla uyuşamıyor. doğalın da sentetiğin de kalitelisi çok farkediyor. mesela dediklerinizden Cdg lerin birçoğu, deneyimlediği Eldo'lar, Serge'ler vs. birçok marka benim de çok sevdiğim doğal ile yakalanamayacak nüanslar ile harika iş çıkarıyorlar. oldukça doğal kokup barisamadigim birçok parfüm de mevcut. muhtemelen iş dönüp dolaşıp hayatın çoğu alanında da olduğu gibi şahsi tercihlere ve algılara dayanıyor en sonunda. mesela Jovoy'lar bana hep doğal kokmuştur. aslında insanların aynı şeyi deneyimleyip farklı hissetmeleri bazen karmaşaya yol açsa da ayrı bir renk de katıyor hayata.
Haha ?:D istediğiniz kadar uzatabilirsiniz siz de @Perpetual_Burn hocam zevkle okudum Maşallah Elhamdulillah ??

Doğal kokuları seviyorum ama mesela ilk sentetik koku olduğu iddia edilen Şeftali ? sentetik kokusu o kadar güzelki..

Kahve dediğin köpüklü olacak Türk Kahvesi gibi düşüncesindeyim. Kahvede Sakız ağacı Sakjz reçinesi severim. Kahve.com'da Moliendo doğal sakız reçineli kahvesi ilk fırsatta deneyeceğim inşallah :) . Gerçi aktardan sakız reçinesi alıp dondurucuya koyum donduktan sonra ezip veya öğütücüde ezip kahveye koymak da oluyor.

Sakız reçinesi Türkiye'de yetişenler acımsı ki severim ve Sakız adası falan sakız reçinesi ise acı değil o kadar, tatlı. İnşallah Ege adaları hukuken de olduğu gibi bizim olur bu arada hayırlısı ile

Histoires de Parfums (HdP) Fidelis Vintagede kahve evet tatlı kokulara gömülmüş. Amouage İnterlude Man'deki (Vertus Omber de böyle Amber) tatlı Amber ve Kakao (Çikolata) ile sarıp sarmalanmış. Evet ben de bazı parfümlere kimi kokuları es geçebiliyorum hissederken veya daha az rahatsız ediyor kimine göre. Mesela gene HdP Fidelis'de baştaki Ahududu kimini çok rahatsız ederken beni mutlu ediyor ve çok da takmıyorum hissederken
damla sakızının kastediyorsunuz değil mi hocam? benim favori notalarımdandır Mastic veya Mastic Lentisque, Mastic gum falan diye geçiyor genelde. cuzdanimda bile bu marketlerde küçük nokta nokta şeklinde satılan şey var arada koklamak niyetine ? parfümlerde ise şöyle tam anlamıyla hissedilecek şekilde denk gelemedim henüz. Soivohle'un Green oakmoss ve Underworld'un de, MiN Ny Old School Bench'in de, O.Legrand Vetiver Royal B., Chpre Mousse nda ve Rogue Mousse Illuminee'sinde yalnız andıran yapılara denk gelebildim.

Öncelikle cevaplarınız için teşekkür ederim, cevap olarak geciktiğim için de çok özür dilerim sizlerden. Haftasonu bir konuğum vardı da, sizlerin cevaplarına daha sakin bir vakitte zaman ayırmak istedim. Bir de yazdığımı okuyorum da, biraz aceleye gelmişti zaten; olumsuz olarak algılanabilecek şeyler de yazmışım aslında ama siz beni fazlasıyla anlayıp anlatmak istediğim şeyleri de daha güzel nitelemişsiniz. Jovoylar konusunda bende de bahsettiğiniz gibi bir algı var Said Hocam. Private Label’ ı kokladığım günden beri ki ilk kokladığım Jovoy’ dur kendileri :)

@baykalbul , Mitsouko Vintage daki şeftali gibi karanlık bir meyve nüansı daha henüz karşıma çıkmadı, arayışım da bu yöndedir genelde tahmin edilebileceği üzere :) Kahvede köpük sevenlerdenseniz, elbette bizim kahvemiz de köpüğüyle meşhurdur ama kesinlikle espresso köpüğü bir başkadır, hatta krema derler zaten, cidden öyle bir köpük hani :) Kahvenin kendi notlarına dair çok şey yakalanabilir espressonun köpüğünden, görüntüsünden. Espresso kahve kulvarının bizdeki doğal yağlarına tekabül ettiğinden herkese pek uymayabilir. Yine espresso tatları alayım ama bir tık daha sindirilebilir olsun derseniz Moka Pot da çok hoş bir alettir. Kahve.com ve Moliendo kahveleri uzak olduğum kuruluş ve ürünler maalesef. O fiyatlara nedense hiç alasım gelmiyor. Birkaç sene öncesine dayanan birkaç ufak tecrübem de oldu oralardan. Gerçi kesinlikle bir deneyin tabii, sizi mutlu ediyorsa gerisi önemli değil zaten :)

@asaid , kesinlikle Underworld’ deki o damla sakızı havası çok belirgin. Ben bir de o izleri Bouge Maai, Aeon 001 gibi kokularda da çok yakalıyorum. Bir de yine geçen mesajlarda yazdığım Nu_Be sulphur de bu damla sakızı izini taşıyor diyebilirim.
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Öncelikle cevaplarınız için teşekkür ederim, cevap olarak geciktiğim için de çok özür dilerim sizlerden. Haftasonu bir konuğum vardı da, sizlerin cevaplarına daha sakin bir vakitte zaman ayırmak istedim. Bir de yazdığımı okuyorum da, biraz aceleye gelmişti zaten; olumsuz olarak algılanabilecek şeyler de yazmışım aslında ama siz beni fazlasıyla anlayıp anlatmak istediğim şeyleri de daha güzel nitelemişsiniz. Jovoylar konusunda bende de bahsettiğiniz gibi bir algı var Said Hocam. Private Label’ ı kokladığım günden beri ki ilk kokladığım Jovoy’ dur kendileri :)

@baykalbul , Mitsouko Vintage daki şeftali gibi karanlık bir meyve nüansı daha henüz karşıma çıkmadı, arayışım da bu yöndedir genelde tahmin edilebileceği üzere :) Kahvede köpük sevenlerdenseniz, elbette bizim kahvemiz de köpüğüyle meşhurdur ama kesinlikle espresso köpüğü bir başkadır, hatta krema derler zaten, cidden öyle bir köpük hani :) Kahvenin kendi notlarına dair çok şey yakalanabilir espressonun köpüğünden, görüntüsünden. Espresso kahve kulvarının bizdeki doğal yağlarına tekabül ettiğinden herkese pek uymayabilir. Yine espresso tatları alayım ama bir tık daha sindirilebilir olsun derseniz Moka Pot da çok hoş bir alettir. Kahve.com ve Moliendo kahveleri uzak olduğum kuruluş ve ürünler maalesef. O fiyatlara nedense hiç alasım gelmiyor. Birkaç sene öncesine dayanan birkaç ufak tecrübem de oldu oralardan. Gerçi kesinlikle bir deneyin tabii, sizi mutlu ediyorsa gerisi önemli değil zaten :)

@asaid , kesinlikle Underworld’ deki o damla sakızı havası çok belirgin. Ben bir de o izleri Bouge Maai, Aeon 001 gibi kokularda da çok yakalıyorum. Bir de yine geçen mesajlarda yazdığım Nu_Be sulphur de bu damla sakızı izini taşıyor diyebilirim.
estağfurullah hocam, forum kültüründe bunlara gecikme bile denmez, ayrıca buralara belli bir vakit ayırmak zaten hayat koşturması içinde çoğu kişi için hiç de kolay olmuyor, hele ki detaylı şeyler yazmak çoğu zaman mümkün olmuyor.
Damla Sakızı nüansı için Aeon ile Maai denk gelmek zor ama Sulphur'u deneyeceğim inş en yakın zamanda ??
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Stéphane Humbert Lucas | Manteuse
indolik beyaz çiçekler + pudralı misk adaçayı ile kaşmirli tatlı çiçek-ot karşımında hafifçe sentetik bir doku olsa da güzel bir açılış yapıyor. 10-15 dk içerisinde tatlılık bal ile kıvam alıyor. Hemen arkasından opoponax ile de çok hafif tütsülü renksiz vanilyalı bir reçine yapısı da belirginleşiyor. bu aşamaların hepsinde aromatik doku soluk yeşil otsu misk adaçayı kıvamına yakın. son kısım da ortanın daha balzamik hali. genel yapısı Marie Claire'in Manolya&Misk'inin daha az tozlu ve otsu bal kıvamında bir kısım eklenmiş daha katmanlı hali denebilir. Manteuse ismi yakışmış. koku da ortalama üstü güzel, genel beğeniye uygun fakat fiyat bence yine mantıksız ölçülerde.
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Dusita | Le Sillage Blanc
hafifçe indolik üst kalite portakal çiçeği-neroli + tatlı çiçeksi neredeyse meyveli yapısında önemli payı olan ambrette + önde hissedilen fakat denk geldiğim en yumuşak galbanum + kompozisyona hafifçe keskin yeşil dokusunu veren kenevir-pelin otu. bakış açısına göre her biri ana oyuncu olacak şekilde sağlam bir yere sahip. bu çiçeksi yesilliğe eşlik eden ara ara saman-damla sakızı tarzı nüanslar da hissediyorum.
yeşilliğin ortadan itibaren iyice yumuşaması haricinde değişken bir yapı yok. tüm bu elementler iç içe olduğu halde bir karışıklığa sebep olmadan kendilerini gösteriyor. bu oranı nasıl yakalamışlar bilmiyorum ama denk geldiğim en cezbedici ve nadide karışımlardan birinin ortaya çıkmasını sağlamış.
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Parfum d'Empire | Tabac Tabou
Saman ve Bal başta olmak üzere, nergis den gelen bir çiçeksiliğe ve ahırı çağrıştıran kirli hayvansal bir arka plana da sahip. hayvansal yapısı Zeybek'e benzese de onun yaklaşık 5’de biri ölçüsünde makul seviyelerde. yine de hassas olanların hoşuna gitmeyecek ölçüde belirgin. Tütün yayılımda hissedilse de bal-saman-nergis kompozisyonunu yalnız kurutucu şekilde davranıyor, kıyafet üzerinde ise ön planda hissediliyor. Ölmez otu 3.planda yine arkadan hissediliyor fakat kompozisyona baharatlı dedirtmeyecek ölçüde hafifçe kalınlık sağlıyor. Bal'ın yorucu olan kendi doğal çiçeksilik ve hayvansallığı yok. sadece ona özgü olan tatlılığı var.
kıyafet üstünde tek fısı bile gün boyu hissedilecek derecede güçlü. tende henüz denemedim. Malzeme ve harman kalitesi gerçekten çok yüksek ve oldukça doğal hissettiriyor. Luca Turin 4 yıldız vererek green animalic olarak sınıflandırmış. bende yeşilden ziyade kuru saman hissi daha yüksek. Benzerine henüz rastlamadım, beğeni listemde üst sıralarda yer alacağı muhakkak.
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Comme Des Garcons | Avignon
hafif labdanum eklenmiş karabiber-kişniş ve acı biberli keskin baharatlar. Bois d'Encens'in baharat yapısını aynen koruyup, odunsuluğu azaltılıp, üzerine labdanum serpiştirildiğinde oluşacak bir yapı. tütsü türü olarak beklediğim dumanlı yapıyı tam bulamasam da genel olarak beğendim. sona doğru biberi yumuşuyor ve labdanumu yumuşatılmış La Liturgie des Heures'i çağrıştırıyor. yayılım zayıf kalıcılık ortalama.
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
L'Erbolario | Ambraliquida
tarçın şurubu ile aromalandırılmış yumuşak vanilya'nın domine ettiği alışıldık ama güzel bir kompozisyon. dikkat ettiğimde az biraz gül de hissedebiliyorum. başlarda daha sentetik bir tarçın varken sona gelindikçe sandal etkisi ile biraz daha yumuşayarak o hissi azaltıyor. vanilya'sı kaliteli ise de tarçın benzeri sentetik aroması benim için işi bozuyor. Perris MC. Nosy Be'sinin orta kısmının sadeleştirilmiş ve daha az yapay hissedilen versiyonu denilebilir.
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
V Canto | Mea Culpa
referans paçuli parfümü. %90'ı, saf paçuli yağı ile aynı. başlarda %5 vanilya sona doğru ise %2 sedir %3 beyaz misk katmanı da vanilyaya ekleniyor. Bu parfümü severek kullanan biri kendine rahatlıkla paçuli aşığı diyebilir. tütsü ve huş hissetmedim. kalıcılık iyi, yayılım az-orta.
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Maher Treachery

Çok güzelmiş. Daha yeni denedim. Acaip güzel Elhamdulillah. Tatlı Amber Histoires de Parfums HdP Ambre 114 tarzı ve ek doğal çilek ve şeftali ? kokuları var. Pudralılık var parfümde ve keskinlik var. Oldukça hoşuma gitti :)
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Labdanum-Vetiver(Haiti)
zihnimde ikisi de aynı anda hissedilir şekilde uyumsuz olacağını düşündüğüm bu ikiliyi yaklaşık bire bir oranında karıştırdım. Haiti Vetiverinin topraksı dolgun, ekşi yeşili ile labdanumun tatlı isli sert reçine yapısının birleşimi benzerine rastlamadığım ilginç bir koku profili sundu. Labdanum yarı veya üç de bir ölçüsünde olsa tatlılık seviyesi bence daha uygun olurdu zaten zaman geçtikçe başta iyi hissedilir şekilde olan vetiver, labdanumun acımasız kalıcılığı yüzünden baskılanıyor. Bu şekilde de koku olarak orjinal bir profil sunsa da tek düze denebilecek yapısı kısa süre sonra sıkabilir. Sonuç olarak düşündüğüm kadar uyumsuz olmasalar da oran ayarlaması ve yanına birkaç element daha istediği ortada olan bir ikili. Alt notalarda bu tür bir akor sunan bir parfüm oldukça ilgi çekici olurdu.
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
375x500.60284.jpg


Guerlain
L'Homme Ideal Extreme Edp

@Serdar73 reisin imza parfümü Guerlain İdeal İntense Edp'nin az farklı meyveli versiyonu falanmış..

images (24).jpeg


Üstteki siyah şişe işte Serdar hocamın sevdiği (hepsini seviyor serideki haha maşallah :D 4 tane var yazlıkları hariç , edt, Edp , intense, extreme) Guerlain L'Homme İdeal L'Intense Edp.

Guerlain L'Homme Ideal L'Intense Edp Tatlı bir parfüm. Kimini bayabilir kimi sevebilir. Tonka fasülyesi kullanılmış ve sromatiklikle yok Tonka fasülyesi inceltilmiş. Biberiye falan tarzı bir aromatiklik ama herkes tespit etmeyebilir. Şu an deniyorum hala sonuçları düzenlerin inşallah ?? arkadaşlar :)
 
Son düzenleme:
Üst