Bugün Hangi Parfümü Denediniz

Perpetual_Burn

Üye
TürkParfüm Üyesi
Hermes Cuir d’ Ange

Adetim olmamasına rağmen kokunun oluşması hikayesinden başlamak istiyorum. Ellena’ nın fena bir açılığını yakaladım çünkü. Ellena, Hermes’ in baş parfümörü oluyor. Baş parfümör olur olmaz atlıyor, markanın meşhur deri valiz ve çantalarını ağırlayan Paris’teki Hermes Deri Butiğine gidiyor. Oradaki derilere dokunuyor, paha olarak yüksek olanların fazlaca yumuşak olduğunu ve çiçek koktuğunu saptıyor; işte orada şimşekler çakıyor. Daha sonra işin içine o dönem haşır neşir olduğu edebiyat eserleri devreye giriyor ve Cuir d’ Ange oluşmuş oluyor. Bu Üstad’ ın hikayesi, ya da reklamı. Ben de Cuir d’ Ange üzerine bir şeyler okurken şöyle bir şeyle karşılaşıyorum: Floransa’ da 16 Yüzyılda eldivenler vazgeçilmez aksesuarlardanmış. Deri eldivenler; ambrette, misk, amber, biberiye gibi çeşitli kokularla parlatılırmış. Hatta insanlar uyumak için bile çeşitli eldivenler giyerlermiş. Catherine de’ Medici ye (Zamanın Fransa Kraliçesi) portakal çiçeği kokulu bir çift eldiven sunanan Floransalı bir parfümcüden çıkıyor kokulu eldiven fikri. Ürün daha sonra yüksek sosyeteye yayılıyor. Bunların üzerine bir de XIII. Kral Louis 1614’ te Master Glovers Perfumers LTD ŞTİ AŞ yi kuruyor. Oradan patlıyor gidiyor bu kokulu eldiven muhabbetleri. Kokuyu deneyenlere Üstad’ ın çıkış hikayesindense benim hikayemin daha sıkı geleceğine sanırım eminim.

Bilindiği üzere parfümlerde deri notası çeşitli akorlarla, hammaddelerle, sentetiklerle vesaire verilmekte. Eski derilere baktığımızda deri olayı Isobutyl Quinoline ile sağlanıyor. Bandit’ in formülünün temellerindenmiş hatta bu molekül. Chanel no19, Gres Cabochard gibi parfümlerde de yerini almış. Thegoodscentcompany gibi sitelerde bu molekülün profili; kunduz, topraksı, derimsi, yosunsu, vetiver olarak değerlendirilmiş. Diğer bir deri ailesi de styrax ve huş katranı üzerinden türemekte; Chanel Cuir de Russie gibi. Deri ailesi bu şekilde başlayıp, tarafını seç gibi iki kola ayrılıyor. Güncellerde bu kolların sayısı artıyor tabii; Vertofix, Ianone adlı moleküller, modern yumuşak derilerin vazgeçilmezleri olarak anılıyor. Ionone ile kombinlenen Eugenol ve Benzy Acetate birleşminden doğan Knize Ten, Cuir Mauresque, Cuir Cannage gibi kokuların ortak oluşturdukları bir kol var. Ianone ve Vertofix beraberliğinden oluşan kolda ise Lutens Daim Blonde ve hakkında bazı şeyler oluşturmaya çalışacağım Hermes Cuir d’ Ange yer almakta. Bir de Tuscan Leather’ ı vareden Suederal dalgası var. Safran yerine geçen ve yine deri efekti sağlayan yüksek oranda Safranal, Safreleine den oluştuğu söylenen akraba bir kol daha var. FM Monsieur’ de bu kola örnek olarak gösterilmiş. Tabii bir çoğunuz gibi ben de bu sentetiklerin hiçbirisini tekil olarak koklamadım, ne olduklarını da elbet bilmiyorum. Hobide Vintage Cuir de Russie, Bandit falan kovalayabilecek mertebeye ve maddi güce henüz ulaşamadığım için onları da henüz tecrübe edemedim. Bu detayları kovalayan arkadaşlara bir amme hizmeti olması adına ekliyorum bunları. Umarım birilerinin işine yarar. Bir de Cuir d’ Ange in açıklanan notalarından büyük bir çoğunluğunu yakalayamadığımdan, bir şekilde altını doldurma ihtiyacı hissettim.

Thegoodscentscompany, Pellwall gibi platformlarda bu moleküllerin profilleri hakkında paylaşılanlar şu şekilde;

Vertofix: Miskli, sıcak, odunsu. Kuru ve Derimsi
Odunsu, vetiver, amber, deri, misk, sedir.

Ionone Alpha: Menekşe, sıcak odunsu, menekşe tonları sağlayan, tozlu ve odunsu nüanslar hissettiren bir alpha iyon. Orris notu.

Evet tıraş kısımlar sonlandığına göre tadıma geçebiliriz

Çimento ve alçı tozlarına bulanmış adı sanı olmayan şantiye çiçekleri ya da mermer tozu yutmuş isimsiz mezarlık çiçekleri üzerinden tanımlanabilecek tozlu aldehitlerle benzersiz bir açılış yapıyor Cuir d’ Ange. Yer yer bu çiçeklerin, dokunulmaması gereken beyaz tüylerle örülü gövdelerinin güneş altında samansılaşarak kuruduğunu da görüyoruz. Mevzu olan deri, açılıştan karamel tonlarla, biraz süet vari ortalara doğru aşınmış şekilde, ama yine de kaygan deri yüzey hissini kaybetmeden, bu aldehit rüzgarının etrafını saran transparan bir form yakalıyor. Deri bir yüzey hissini bu kadar nahif ve gerçekçi kokladığımı hatırlamıyorum, ama yine de bu daha önce koklamadığım anlamına gelmez.

Kısa bir süre sonra; Voyage’ da Yeşil Çay, Kakule; Angeliques Sous la Pluie’ de Melekotu; Rose Ikebana’ da Ravent; Nil’ de Domates Yaprağı olarak çevrelerce tanımlanan, halbuki neredeyse aynı olan ve aşağı yukarı her Ellena eserinde görebileceğimiz ezilen sulu bitki saplarının oluşturduğu narin herbal yapı beliriyor. Bu herbal yapı; alt çizgiden yürüyen akışlı; mekanik, mazotlu tonlar sağlıyor ve bu noktada beni ciddi anlamda yakalıyor Cuir d’ Ange. Genel anlamda lineer hissettirse de, bir süre sonra ışıltılı bir beyaz misk ön plana çıkıyor. Bu noktada topraklı, mineral akışlı, ışıltılı bir çay ya da vetiverli misk birlikteliğinden söz edilebilir.

Yabancılar tarafından “Animalic Scent” olarak adlandırılabilecek, fakat bizler gibi her bayram köylerine dağılan, bu gibi ortamlara girmese bile en azından önünden arada bir at arabası ya da hayvan taşıyan bir araç düzenli periyotlarla geçen, ömrü boyunca bir şekilde ahıra tezeğe maruz kalmış Anadolu Çocukları için gayet nahif hatta lüks sayılabilecek, gözeneklerine Maskülen Yabani Çiçek kokuları yerleşmiş ve kendi losyonu ile beslenmiş nefis bir Deri, Deri Eşya, Yüzey hissi sunuyor Cuir d’ Ange. Bu eşya Ellena’ nın Cuir d’ Ange üzerinden reklamlaştırdığı Hermes’ in üst segment çiçek kokan çantaları da olabilir, asırlar öncesi dokunan kokulu eldivenler de. Deri adına ne görmek istiyorsanız Cuir d’ Ange bir şekilde o. Sağında solunda sigarasal delikler bulunan sünger koltuklar, arka pencereyi bekleyen kafası sökülebilen ve dairesel hareket eden süet köpek motifi. Klostrofobik torpido; içi süet çakma güneş gözlüğü kutusu, buhar oluşumunu engellemek için bulundurulan ve asla temizlenmeyen siyah lekeli mikrofiber bez, makaraları bozuk tozlu kasetler, devrimsel bir geçişe işaret eden CD’ ler. Partiküller şeklinde bombeli sık gözeneklere sahip deri görünümlü plastik araç konsolu, sigara logolu elektronik araç içi çakmakları ve bunlarla yakılan sigaralar, hareketi halinde kabini toza bulayan plastik paspaslar, paspasların toz enjektesine yardımcı olan bozuk araç klimaları, içeriye bir şekilde sızan yakıt kokusunun toksikli haki yeşil tonları. Kısacası yaz aylarında tek şeritli uzun bir yolda 90 lar Tofaşlarında, Toroslarında arka koltukta çocuk olmak, hava sıcak olduğu için açık olan camlardan sızan öndeki kamyonun emisyonunu solumak. Dönem yetişkinlerinden birisiyseniz, toz ve hararet oluşumunu engellemek için o aracın park halinde üzerine branda germe ya da alüminyum güneşlik ile kapatma sebebiniz Cuir d’ Ange.

 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Hermes Cuir d’ Ange

Adetim olmamasına rağmen kokunun oluşması hikayesinden başlamak istiyorum. Ellena’ nın fena bir açılığını yakaladım çünkü. Ellena, Hermes’ in baş parfümörü oluyor. Baş parfümör olur olmaz atlıyor, markanın meşhur deri valiz ve çantalarını ağırlayan Paris’teki Hermes Deri Butiğine gidiyor. Oradaki derilere dokunuyor, paha olarak yüksek olanların fazlaca yumuşak olduğunu ve çiçek koktuğunu saptıyor; işte orada şimşekler çakıyor. Daha sonra işin içine o dönem haşır neşir olduğu edebiyat eserleri devreye giriyor ve Cuir d’ Ange oluşmuş oluyor. Bu Üstad’ ın hikayesi, ya da reklamı. Ben de Cuir d’ Ange üzerine bir şeyler okurken şöyle bir şeyle karşılaşıyorum: Floransa’ da 16 Yüzyılda eldivenler vazgeçilmez aksesuarlardanmış. Deri eldivenler; ambrette, misk, amber, biberiye gibi çeşitli kokularla parlatılırmış. Hatta insanlar uyumak için bile çeşitli eldivenler giyerlermiş. Catherine de’ Medici ye (Zamanın Fransa Kraliçesi) portakal çiçeği kokulu bir çift eldiven sunanan Floransalı bir parfümcüden çıkıyor kokulu eldiven fikri. Ürün daha sonra yüksek sosyeteye yayılıyor. Bunların üzerine bir de XIII. Kral Louis 1614’ te Master Glovers Perfumers LTD ŞTİ AŞ yi kuruyor. Oradan patlıyor gidiyor bu kokulu eldiven muhabbetleri. Kokuyu deneyenlere Üstad’ ın çıkış hikayesindense benim hikayemin daha sıkı geleceğine sanırım eminim.

Bilindiği üzere parfümlerde deri notası çeşitli akorlarla, hammaddelerle, sentetiklerle vesaire verilmekte. Eski derilere baktığımızda deri olayı Isobutyl Quinoline ile sağlanıyor. Bandit’ in formülünün temellerindenmiş hatta bu molekül. Chanel no19, Gres Cabochard gibi parfümlerde de yerini almış. Thegoodscentcompany gibi sitelerde bu molekülün profili; kunduz, topraksı, derimsi, yosunsu, vetiver olarak değerlendirilmiş. Diğer bir deri ailesi de styrax ve huş katranı üzerinden türemekte; Chanel Cuir de Russie gibi. Deri ailesi bu şekilde başlayıp, tarafını seç gibi iki kola ayrılıyor. Güncellerde bu kolların sayısı artıyor tabii; Vertofix, Ianone adlı moleküller, modern yumuşak derilerin vazgeçilmezleri olarak anılıyor. Ionone ile kombinlenen Eugenol ve Benzy Acetate birleşminden doğan Knize Ten, Cuir Mauresque, Cuir Cannage gibi kokuların ortak oluşturdukları bir kol var. Ianone ve Vertofix beraberliğinden oluşan kolda ise Lutens Daim Blonde ve hakkında bazı şeyler oluşturmaya çalışacağım Hermes Cuir d’ Ange yer almakta. Bir de Tuscan Leather’ ı vareden Suederal dalgası var. Safran yerine geçen ve yine deri efekti sağlayan yüksek oranda Safranal, Safreleine den oluştuğu söylenen akraba bir kol daha var. FM Monsieur’ de bu kola örnek olarak gösterilmiş. Tabii bir çoğunuz gibi ben de bu sentetiklerin hiçbirisini tekil olarak koklamadım, ne olduklarını da elbet bilmiyorum. Hobide Vintage Cuir de Russie, Bandit falan kovalayabilecek mertebeye ve maddi güce henüz ulaşamadığım için onları da henüz tecrübe edemedim. Bu detayları kovalayan arkadaşlara bir amme hizmeti olması adına ekliyorum bunları. Umarım birilerinin işine yarar. Bir de Cuir d’ Ange in açıklanan notalarından büyük bir çoğunluğunu yakalayamadığımdan, bir şekilde altını doldurma ihtiyacı hissettim.

Thegoodscentscompany, Pellwall gibi platformlarda bu moleküllerin profilleri hakkında paylaşılanlar şu şekilde;

Vertofix: Miskli, sıcak, odunsu. Kuru ve Derimsi
Odunsu, vetiver, amber, deri, misk, sedir.

Ionone Alpha: Menekşe, sıcak odunsu, menekşe tonları sağlayan, tozlu ve odunsu nüanslar hissettiren bir alpha iyon. Orris notu.

Evet tıraş kısımlar sonlandığına göre tadıma geçebiliriz

Çimento ve alçı tozlarına bulanmış adı sanı olmayan şantiye çiçekleri ya da mermer tozu yutmuş isimsiz mezarlık çiçekleri üzerinden tanımlanabilecek tozlu aldehitlerle benzersiz bir açılış yapıyor Cuir d’ Ange. Yer yer bu çiçeklerin, dokunulmaması gereken beyaz tüylerle örülü gövdelerinin güneş altında samansılaşarak kuruduğunu da görüyoruz. Mevzu olan deri, açılıştan karamel tonlarla, biraz süet vari ortalara doğru aşınmış şekilde, ama yine de kaygan deri yüzey hissini kaybetmeden, bu aldehit rüzgarının etrafını saran transparan bir form yakalıyor. Deri bir yüzey hissini bu kadar nahif ve gerçekçi kokladığımı hatırlamıyorum, ama yine de bu daha önce koklamadığım anlamına gelmez.

Kısa bir süre sonra; Voyage’ da Yeşil Çay, Kakule; Angeliques Sous la Pluie’ de Melekotu; Rose Ikebana’ da Ravent; Nil’ de Domates Yaprağı olarak çevrelerce tanımlanan, halbuki neredeyse aynı olan ve aşağı yukarı her Ellena eserinde görebileceğimiz ezilen sulu bitki saplarının oluşturduğu narin herbal yapı beliriyor. Bu herbal yapı; alt çizgiden yürüyen akışlı; mekanik, mazotlu tonlar sağlıyor ve bu noktada beni ciddi anlamda yakalıyor Cuir d’ Ange. Genel anlamda lineer hissettirse de, bir süre sonra ışıltılı bir beyaz misk ön plana çıkıyor. Bu noktada topraklı, mineral akışlı, ışıltılı bir çay ya da vetiverli misk birlikteliğinden söz edilebilir.

Yabancılar tarafından “Animalic Scent” olarak adlandırılabilecek, fakat bizler gibi her bayram köylerine dağılan, bu gibi ortamlara girmese bile en azından önünden arada bir at arabası ya da hayvan taşıyan bir araç düzenli periyotlarla geçen, ömrü boyunca bir şekilde ahıra tezeğe maruz kalmış Anadolu Çocukları için gayet nahif hatta lüks sayılabilecek, gözeneklerine Maskülen Yabani Çiçek kokuları yerleşmiş ve kendi losyonu ile beslenmiş nefis bir Deri, Deri Eşya, Yüzey hissi sunuyor Cuir d’ Ange. Bu eşya Ellena’ nın Cuir d’ Ange üzerinden reklamlaştırdığı Hermes’ in üst segment çiçek kokan çantaları da olabilir, asırlar öncesi dokunan kokulu eldivenler de. Deri adına ne görmek istiyorsanız Cuir d’ Ange bir şekilde o. Sağında solunda sigarasal delikler bulunan sünger koltuklar, arka pencereyi bekleyen kafası sökülebilen ve dairesel hareket eden süet köpek motifi. Klostrofobik torpido; içi süet çakma güneş gözlüğü kutusu, buhar oluşumunu engellemek için bulundurulan ve asla temizlenmeyen siyah lekeli mikrofiber bez, makaraları bozuk tozlu kasetler, devrimsel bir geçişe işaret eden CD’ ler. Partiküller şeklinde bombeli sık gözeneklere sahip deri görünümlü plastik araç konsolu, sigara logolu elektronik araç içi çakmakları ve bunlarla yakılan sigaralar, hareketi halinde kabini toza bulayan plastik paspaslar, paspasların toz enjektesine yardımcı olan bozuk araç klimaları, içeriye bir şekilde sızan yakıt kokusunun toksikli haki yeşil tonları. Kısacası yaz aylarında tek şeritli uzun bir yolda 90 lar Tofaşlarında, Toroslarında arka koltukta çocuk olmak, hava sıcak olduğu için açık olan camlardan sızan öndeki kamyonun emisyonunu solumak. Dönem yetişkinlerinden birisiyseniz, toz ve hararet oluşumunu engellemek için o aracın park halinde üzerine branda germe ya da alüminyum güneşlik ile kapatma sebebiniz Cuir d’ Ange.


Zevkle okudum hocam emeğine sağlık

Şarkı bu arada Metal tarz sanırım. Rock Metal tarz gibi şarkı yapıyorsun ama daha farklarını bilmiyorum :)

Hocam eski Vintage şişelerden büyük ml li bir Bandit'i kaçırdım. İnşallah hayırlısı ile olur. Elimde çok az sana denemelik gönderebileceğim bandit var Vintage. Kokusu Vintage Yves Saint Laurent YSL Kouros tadında daha nemli mi desem daha değiştiği. Foruma yazmıştım. Bence şaheser :)
 

Perpetual_Burn

Üye
TürkParfüm Üyesi
Zevkle okudum hocam emeğine sağlık

Şarkı bu arada Metal tarz sanırım. Rock Metal tarz gibi şarkı yapıyorsun ama daha farklarını bilmiyorum :)

Hocam eski Vintage şişelerden büyük ml li bir Bandit'i kaçırdım. İnşallah hayırlısı ile olur. Elimde çok az sana denemelik gönderebileceğim bandit var Vintage. Kokusu Vintage Yves Saint Laurent YSL Kouros tadında daha nemli mi desem daha değiştiği. Foruma yazmıştım. Bence şaheser :)
Teşekkür ederim Baykal Hocam :) Evet, daha önceki d’ ambiguite yazımda da yine benzer bir grup paylaşmıştım. Yine onu sormuştunuz :) İkisi de Sludge Metal türünde müzik icra ediyor. Benzer gruplar yani. Hep Sludge olanları soruyorsunuz siz de ahah ?

Şişeyi yakalasanız harika olurmuş Baykal Hocam. Umarım başka sefere :)
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Profumum Roma | Arso
oldukça acı şekilde hafif yanık çam reçinesinin, ekstra şekerlenmiş labdanum ve sedir eşliğinde sunumu. bu acı reçine kısmının bir benzeri de Olympic Amber'in ana yapısında mevcut.
birkaç kişi Norne ile benzerlik kurmuş. Norne şekerli kısım hariç bence de buradaki aynı akora sahip olmakla birlikte ekstra olarak ağacın kabuğu, dikenli yaprakları, kozalakları, kökü hatta toprağı ile çama dair daha başka ne varsa oldukça derinlikli ve kompleks fakat burada da olduğu gibi yine bir bütün halinde bunu sunuyordu.
Yayılım zayıf, kalıcılık kıyafette iyi fakat Profumum Roma'dan beklemediğim şekilde tende ortalama. Oldukça tekdüze ve çamın sadece reçine kısmına odaklanmış basit bir kompozisyon fakat benim gibi sert reçine severleri yine de mutlu edecektir.
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
"Tutaste Baron (Prive serisinden 100 TL 50 ml) (Nasomatto Baraonda benzeri)" çok birebir değildir ama hoşuma gidiyor. Odunsu viski şeklinde yapmışlar, tatlılık var :)

"Tutaste Shar (özel seriden 60 TL 50 ml)(Kilian Angel Share benzetmesi)" bol bol sentetik bal ve sentetik vanilin var ama güzel bir benzetme hoşuma gitti Xerjoff Lira'dan da izler var bu benzetmede artı biraz baharat. Bayan biri beğendi ve verdim :)
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Serge Lutens Santal Majuscule

parlak bir koku, hmm sanki sandal odunu ilk başlards sentetik gibi parlak ve tatlımsı, az acımsı baharatımsı koku. Şu an tenimde dinginlenmiş sandalodunu kokuyor
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
375x500.42947.jpg


Providence HOD (Heart of Darkness) acaip güzel. Ud, mür gibi bol bol reçineler harika bir tatlılık cari. Bayıldım. Deniyorum yazarız inşallah :) . Oud (oudh, ud, udu Hindi) de var bence, o kadar hayvansal değil ama bu Oud kokusu Laden (Labdanum) kaynaklı da olabilir. Tatlılık Sedir kaynaklı gibi, evet olabilir, çok güzel. Meşeyosunu harika Christian Dior Eau Sauvage Parfum (Yeşil renkli) alt yapı kısmen benzer ama bu daha tatlı ve karanlık ve ek reçineler var HOD 'da. Habanita Eau de Parfum Molinard ile de benzerlik var reçine ve tatlılık olarak. Evet kahve çok güzel eşlik ediyor tende de, ilk sıkıldıktan dakikalar sonra 10-20 dk.. Başta da kahve kokuyor olabilir. Yeni sıktım bakalım :) .

Knize Knize Ten deki Amber (Ambergris, Balina ambrri) var ve bu açıklanmamış. Parfüm oldukça hayvansı oldu ama ben sevdim çok güzel :D :) .

Lavanta tek başına parfüm çeşitlerinden Lavanta kullanılmış, güzel. Nutmeg (Küçük hindistan cevizi) sıcak lavantadır zaten :) . Dengede reçinelerle beraber kokuyor Lavanta..
 
Son düzenleme:

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Olympic Orchids | Woodcut
başlangıcı otsu yeşil reçineli keskin çam terebentini ile Arso'nun tek düze sayılabilecek yapısı ile neredeyse birebir. çok geçmeden alttan hissedilen çilek, vanilya ve damla sakızı bu yeşil reçineli kısmın üstüne çıkıyor. meşe odunu hissi hiç vermedi. Virginia tarzı sedir başlarda destekçi, ortadan sonra ön planda. beklediğim tozlu odunsuluğu ve yanık karamel yapısını bulamadım. odun yapısı sade olsa da gayet kaliteli hissettiriyor. sakızsı tatlılığı şıpsevdi'nin mavi ambalajlı sakızını fazlasıyla andırıyor. kalıcılık ve yayılım tende orta üstü. başları herkes sevmese de ilk yarım saatten sonra genel beğeniye oldukça uygun.
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Tom Ford Tuscan Leather ,ombre Leather ilk çıktığında Testerleri Tuscan Leather ile aynıydı!
Hmm güzel bilgi teşekkürler :)

Benim denediğim kuru deri kokusu idi sentetik Sephora'da denemiştim. Tuscan Leather daha nemli hoşuma gidiyor
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Christian Dior Toy Girl mi Joy Girl mü hiç güzel değildi, sentetik, sulzndırılmış bir koku idi. Christian DiorPoison Girl Edp çok başarılı idi hem koku kalitesi doğal vanilya hem de satış olarak ama daha ucuza bu başarı Dior Joy ile yakalanmak istenince olmuyor tabi genelde. Pahalı sentetikler var ama doğal kokuyu her zaman seviyorum, bir başka oluyor bence. Bir de ucuz kalite ile parfüm üretip çok daha pahalı satılmadı da bilemiyorum..
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
indir (4).jpeg


Laurent Mazzone Ambre Muscadin

Harika bir şey. Amber tatlı ve sarı neyax tarzda ama tatlılık iyi. Black Tourmaline Olivier Durbano benzettim ilk başta ve oldukça daha ferahı diyebilirim..Sevdim parfümü. Denedikçe yazarım inşallah :) .. @asaid hocam teşekkürler :)
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
Ekli dosyayı görüntüle 3230

Laurent Mazzone Ambre Muscadin

Harika bir şey. Amber tatlı ve sarı neyax tarzda ama tatlılık iyi. Black Tourmaline Olivier Durbano benzettim ilk başta ve oldukça daha ferahı diyebilirim..Sevdim parfümü. Denedikçe yazarım inşallah :) .. @asaid hocam teşekkürler :)
benim anlaşamadığım kokulardan. içinden bir şey çok keskin(çamaşır suyu tarzı) geliyor.
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Hermes | Bel Ami
iki gündür devamlı kullanıyorum. 4-5 milim bitti. insanın sıktıkça sıkası gelecek derecede nahif bir deri kullanımı. doğal tatlı narenciyeler ile karanfil önde olmak üzere aromatik ferah yeşiller ile de bezenmiş çok sevilesi, sıkmayan, yormayan bir kompozisyon. ya ben sert deri kullanımlarına alıştığım için öyle geliyor yada deri 3. planda konumlanmış güncel versiyonda. kullanımı bence çok rahat.
Ben de çok sevdim Belani'yi. Güncel versiyon bu kadar güzel değilmiş dedi @Debussy hocam
 

asaid

Üye
TürkParfüm Üyesi
vintage deneme imkanım olmadı. ama elbette eski versiyon yüksek ihtimalle çok daha dolgundur. bu versiyon da koku güzelliği olarak bana göre tatmin edici seviyede.
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Lime Misket limonu için özel el spreyi aldım yayı güçlü, ucu ayarlanır.. Berberlerin saça sıktığı spreylerden :D


Akşama doğru ikindi vakitlerinde Tutaste ESP Christian Dior Eau Sauvage Parfum benzetmesi sıktım. Çok güzel koktu harika. Annem sıkma dedi çünkü onun şişesi evet kimi bayan bu parfümü kendi de kullanmak istiyor. :)
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Bugün Ajmal Musk Gazelle Limited Edition Grade AAA

Yaz için tehlikeli koku :D dozaja dikkat gerekiyor :D
 

Perpetual_Burn

Üye
TürkParfüm Üyesi
Comme des Garcons Copper

Serin yeşiller; salatalık kabuğu ve melek otunu anımsatan bitki suyu miksi ve Cdg imzası ozonik tütsülü aldehitlerle, modlanmış 2 Man olarak sağlam bir açılış yapıyor Copper. Açılış için Nuit de Bakelite ve 2 Man’ in güzel bir ortaklığından bahsedebiliriz. Kısa süre sonra, pek beklemediğimiz yönlere kayıyor Copper; herbal yönünü tamamen bırakıp, ciğerlerinize inemeyecek, fakat burnunuzda rahatsız edici derecede toplanacak mikron boyutta sıcak sandal tozlarına, talaşlarına dönüşüyor. Bu noktada, Cdg nin epey ekmeğini yediği, iso e layerlarıyla mini bir Gucci Pour Homme DNA sından bahsedilebilir, fakat burada asıl anmak istediğim tür; Nube Carbon tipi odunsular.

Nube Carbon, biraz daha marangoz efekti taşıyan, kimyon bombası olarak da nitelendirilebilecek tematik bir ortam kokusuydu. Copper daki toz olayı, Carbondaki kadar yoğun değil. Copper da toz akışının dinmek bilmediği bir ortamdan ziyade, kısa süreli bir toz akışının olduğu ortam mevcut. Copper aslında, hobi olarak ahşapla vesaire ufak tefek uğraşanların ya da mutfak dolaplarında tadilat işlemi yaptırmış kimselerin hatırlamakta çok da zorluk çekmeyeceği ortak bir hikaye; elmas uçlu bir pançla, genelde meşe tercih edilen ve artık hafiften nem, rutubet tutmuş mutfak dolabı yüzlerinin, amaca uygun bir şekilde oyulması işlemi. Metalin ve ahşabın sürtünme ile kaynaşması, ısınmış talaşların ve makinenin; kuru, sıcak, ozonik etkisi. Hatta bu işlem sonunda; uzun sert bir cisimle, makinenizin ucundan ayıkladığınız dairesel ve sıkışmış sıcak ahşap parçası ya da talaşların yarattığı toz bulutu. Copper’ ın tam bir deneyim kokusu olduğunu söyleyebiliriz sanırım.

Tam kuruma halinde ise varolan baharatlar; tarçın, zencefil, anason dışında, az önce bahsettiğim talaş bulutu yapısının sanırım temelini oluşturan oldukça kaliteli ve hacimli bir tütün gözlemliyoruz. Kapanışa doğru hafif parlak, metalik karanfil izleriyle bu tütün üzerinde Tobacco Vanille’ e kayan nüanslar da yakalamanız pek mümkün.

Copper meselesine de gelirsek; Evet, burnunuzu bileğinize tamamen dayadığınızda bakır’ ın, limonun dişlerde bıraktığı elektriklenme ve ekşime hissine benzer bir his yakalayabiliyorsunuz. Yine de kendi konsepti üzerinden okunmasını oldukça uzak görüyorum. Parfümörü Alienor Massenet, Copper’ ı; güneş kremini üzerinde fazla abartmış biri ile birlikte çimlere uzanmak gibi bir fikirden türetmiş. Copper gerçekten de, aynı zamanda krem gibi kokabilen bir koku, ki oldukça güçlü deri nüansları da bence sağlayabiliyor. Hatta ilk birkaç denememde Copper, bende travmatik bir şekilde tiksinti uyandıran kınalı el ile uzatılan su bardağını anımsatmıştı. Neyse ki artık biraz daha mesleki. Küba purosundan, siyah frenk üzümünden, Madagaskar vanilyasından, çin galbanumundan falan bahsetmek isterdim, fakat Copper maalesef bunları barındırmıyor. Tebrikler Comme des Garcons, Tebrikler Alienor Massenet; tam onikiden vurmuşsunuz.

Bence Deneyin.

 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Comme des Garcons Copper

Serin yeşiller; salatalık kabuğu ve melek otunu anımsatan bitki suyu miksi ve Cdg imzası ozonik tütsülü aldehitlerle, modlanmış 2 Man olarak sağlam bir açılış yapıyor Copper. Açılış için Nuit de Bakelite ve 2 Man’ in güzel bir ortaklığından bahsedebiliriz. Kısa süre sonra, pek beklemediğimiz yönlere kayıyor Copper; herbal yönünü tamamen bırakıp, ciğerlerinize inemeyecek, fakat burnunuzda rahatsız edici derecede toplanacak mikron boyutta sıcak sandal tozlarına, talaşlarına dönüşüyor. Bu noktada, Cdg nin epey ekmeğini yediği, iso e layerlarıyla mini bir Gucci Pour Homme DNA sından bahsedilebilir, fakat burada asıl anmak istediğim tür; Nube Carbon tipi odunsular.

Nube Carbon, biraz daha marangoz efekti taşıyan, kimyon bombası olarak da nitelendirilebilecek tematik bir ortam kokusuydu. Copper daki toz olayı, Carbondaki kadar yoğun değil. Copper da toz akışının dinmek bilmediği bir ortamdan ziyade, kısa süreli bir toz akışının olduğu ortam mevcut. Copper aslında, hobi olarak ahşapla vesaire ufak tefek uğraşanların ya da mutfak dolaplarında tadilat işlemi yaptırmış kimselerin hatırlamakta çok da zorluk çekmeyeceği ortak bir hikaye; elmas uçlu bir pançla, genelde meşe tercih edilen ve artık hafiften nem, rutubet tutmuş mutfak dolabı yüzlerinin, amaca uygun bir şekilde oyulması işlemi. Metalin ve ahşabın sürtünme ile kaynaşması, ısınmış talaşların ve makinenin; kuru, sıcak, ozonik etkisi. Hatta bu işlem sonunda; uzun sert bir cisimle, makinenizin ucundan ayıkladığınız dairesel ve sıkışmış sıcak ahşap parçası ya da talaşların yarattığı toz bulutu. Copper’ ın tam bir deneyim kokusu olduğunu söyleyebiliriz sanırım.

Tam kuruma halinde ise varolan baharatlar; tarçın, zencefil, anason dışında, az önce bahsettiğim talaş bulutu yapısının sanırım temelini oluşturan oldukça kaliteli ve hacimli bir tütün gözlemliyoruz. Kapanışa doğru hafif parlak, metalik karanfil izleriyle bu tütün üzerinde Tobacco Vanille’ e kayan nüanslar da yakalamanız pek mümkün.

Copper meselesine de gelirsek; Evet, burnunuzu bileğinize tamamen dayadığınızda bakır’ ın, limonun dişlerde bıraktığı elektriklenme ve ekşime hissine benzer bir his yakalayabiliyorsunuz. Yine de kendi konsepti üzerinden okunmasını oldukça uzak görüyorum. Parfümörü Alienor Massenet, Copper’ ı; güneş kremini üzerinde fazla abartmış biri ile birlikte çimlere uzanmak gibi bir fikirden türetmiş. Copper gerçekten de, aynı zamanda krem gibi kokabilen bir koku, ki oldukça güçlü deri nüansları da bence sağlayabiliyor. Hatta ilk birkaç denememde Copper, bende travmatik bir şekilde tiksinti uyandıran kınalı el ile uzatılan su bardağını anımsatmıştı. Neyse ki artık biraz daha mesleki. Küba purosundan, siyah frenk üzümünden, Madagaskar vanilyasından, çin galbanumundan falan bahsetmek isterdim, fakat Copper maalesef bunları barındırmıyor. Tebrikler Comme des Garcons, Tebrikler Alienor Massenet; tam onikiden vurmuşsunuz.

Bence Deneyin.

Teşekkürler hocam gene lezzetli bir yazı maşallah :)

Neden bardak uzatan kınalı elden tiksindiniz? Belki sentetik kınadır haha :D . Evet doğal olmayan şeyler aslında insana tiksinti veriyor. İlacına kadar sentetik sevmiyorum insan ile birebir değen sentetikleri sevmiyorum..

Bu arada müziği dinledim (Pretty stars were made to s.. Hour glass, Adam Blomberg) sanki Amerikan folklor gibi veya çok alıntı var o tür müzikten. Mızıka var gibi ve Mandolin veya Mandolin tarzı çalgı. Güzel müzik
 
Üst