Iron Duke - Beaufort London (2017)

azzura

Üye
TürkParfüm Üyesi
Iron Duke dediğimiz zaman aklınıza ne geliyor? Türkçe çevirisi demir dük (Avrupada küçük bölgeleri yöneten kişilere verilen bir unvan). Mecazi anlamda tavizi olmayan güçlü sağlam anlamında kullanılmış da diyebiliriz demir sıfatı için. Ama hayatımızda kaç kişi bu ünvanı almış derseniz benim aklıma Napolyon’u yenmiş tek kişi geliyor. Wellington dükü “Arthur Wellesley”. Waterloo savaşı sonucunda bu ünvanı Napolyon’u yendiği için almış ve bir dönem başbakanlık da yapmış olan bir zat.

Battle_of_Waterloo_1815 (1).PNG
Waterloo’nun önemini şöyle belirteyim, eğer Napolyon bu savaşı kazansaydı bugün Amerika neyse Fransa da o olmuş olurdu. Napolyon’un büyük Fransa umudu bu savaş sonunda son buldu da diyebiliriz. Wellesley'e ait şu sözle incelememe başlayabilirim öyleyse: “ nothing is worst than a battle won, except a battle lost”.

Sir_Arthur_Wellesley,_1st_Duke_of_Wellington.png

Arthur WELLESLEY​
Beaufort London markası “Fathom V” ile bence büyük bir çıkış yakalamış İngiliz niş parfüm evi olarak karşımıza çıkıyor. Bu markayı aklınıza kazımanızda fayda var çünkü yapmış olduğu her parfüm ticari kaygıdan uzak genel beğeni amacı gütmeyen “cesur” diyebileceğimiz tarzda. Parfüm evi en yumuşak tabiriyle ürettiği farklı kokularla imzasını parfüm dünyasına atıyor. Eski ile modern çizgileri birleştirip uygulayan bir parfüm evi bence. Kokulara gelirsek bu markanın ilk denediğim kokusu olan Fathom V bence müthiş ötesi bir koku. Herkesin beğeneceği bir koku olmasa da beni baştan çıkardı diyebilirim. İşte markaya merakım böyle başladı ve hazır gelmişken de memleketinde bu kokuyu denemeden olmaz diye düşündüm. Mağazaya girdiğimde kokuyu tanıtan görevli bana kokuyu “Guy Ritchie” filmleri ile özdeşleştirdiğini belirtti. (Guy Ritchie İngilizlerin en meşhur yönetmenlerinden biri)

content_Beaufort-logo-FINAL-small-web_bloom_site.jpg

Bildiğiniz üzere çoğu niş firma konsept ve sunumda size büyük şeyler vaad ederken kokuya geldiğinizde ortada genel beğeniye uygun sanattan ziyade sıradan kokulardan öteye gidemiyor. İşte Beaufort London bunun dışına çıkarak süreci tersten işletiyor. Kokuyu iyi yapıyor. Sunum kısmı size kalmış. Bence çok başarılılar.

Kokumuza geçersek, Beaufort London, İngilizlerin deniz ile ilgili olan mirasını esas alan “Come Hell or High Water” ile ortaya çıkardığı koleksiyonunun yanına bu yıl “Revenants” ismini verdiği tarihi figürleri esas alan koku koleksiyonunu ekledi. 2017 yılı için koleksiyon sadece tek koku ile başladı. İşte bu koku da Iron Duke. Parfüm gerek koku olarak gerekse de tasarım olarak çok özel. Matthew Seed’in çektiği ve dövme sanatçısı Robert Gisbourne-Ashby tarafından şişeye eklenen at motifi ile savaşın izleri verilmeye çalışılmış kendini “hayvani” olarak sınıflandırmış bir koku olarak sunulmuş bir koku.

Iron_Duke_bottle_1024x1024.jpg

Iron Duke - Beaufort London​
Parfümün notaları: Deri, tütün, rom ve barut.

Parfümör: Julie Dunkley

Parfümü ilk sıktığınız anda sıcak baharatlar ve keskin bir deri ile açılış yapıyor. Notalarda açıklananlar dışında çok fazla farklı nota olması ve açıklanmaması enteresan geldi. Çünkü sıcak baharatların yanına yıldız anasonu andıran (lidge benzeri) anason da ekleniyor. Bu bende metalik bir hissiyat yarattı. Hatta ilk sıktığınız an çikolatamsı bir kıvamı andıran bu metaliksi his bana çok farklı geldi. Ancak gourmand bir tarzda veya tatlılıkta değil acımsı ve yemekten zevk almayacağınız bir çikolata diyebilirim bu hisse. Sert bir giriş yapıp kullananı neredeyse karnına yumruk yemiş gibi hissettiriyor. Yoğun ve güçlü bir açılışı var. Ayrıca baharatların karanlık ve sert tarafıyla da tanıştırıyor sizi.

köz ateş odun ateş may09c062.jpg
Bu acı sert ve tatsız çikolatamsı kıvama orta notalarda duman ekleniyor ve bence parfümün en güzel yanı bu dumansı hissiyat oluyor. Yanmış deri ve odunun birleşimi halinde karanlık bir duman bu. Hem nefret edip hem de seviyorsunuz. Sanki bir orman yangınından kaçıyormuşsunuz da etrafta yanan ağaçlar ve diğer canlılar gibi vahşet içeren bir duman. Adını bir savaş sonucunda almış bir savaşçının karşılaştığı vahşet gibi düşünün bu durumu. Yani dumansı koku sevmiyorsanız kesinlikle uzak durmanız gereken bir koku.
orman yangını geyikler kaçıyors-l300.jpg
Dip notalara çok geç geçen bir koku oldu. Dip notalarda bu hayvansı – dumansı kokuya tütün ve rom eklenerek biraz tatlılık kazandırıyor ve boozy havada o sert dumansılığı kırıp yumuşatıyor. Ateşlerin arasından kaçtığınız an hissettiğiniz o serinlik gibi rom da size bu hissiyatı yaratıp tütün ile biraz daha tatlılaşmaya ve sakinleşmeye başlıyor koku.

Kısaca sert ve yoğun baharat ve metaliksi his ile başlayan keskin deri (hayvansal bir deri) ile devam eden ve dumanın eklenmesiyle daha da karanlık hal alan kokumuz sonunda sakinleşip purosunu ve romunu yudumlayan bir şavasçıyı andırmakta. Başlangıç hariç orta ve dip notaları sevdim.

Bu kokuyu kullanır mıyım? Kesinlikle hayır. Ancak koklamak ister miyim? Kesinlikle evet. Kesinlikle bir sanat eseri. Kalıcılık ise kesinlikle bir fıs ile gün boyu hatta günlerce yetecek derecede güçlü. Fark edilirlik etrafta bir şeyler mi yanıyor dedirtecek kadar güçlü. Karanlık koku istiyorsanız kesinlikle denemelisiniz derim.

Benim kokuya puanım: 7/10
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Iron Duke dediğimiz zaman aklınıza ne geliyor? Türkçe çevirisi demir dük (Avrupada küçük bölgeleri yöneten kişilere verilen bir unvan). Mecazi anlamda tavizi olmayan güçlü sağlam anlamında kullanılmış da diyebiliriz demir sıfatı için. Ama hayatımızda kaç kişi bu ünvanı almış derseniz benim aklıma Napolyon’u yenmiş tek kişi geliyor. Wellington dükü “Arthur Wellesley”. Waterloo savaşı sonucunda bu ünvanı Napolyon’u yendiği için almış ve bir dönem başbakanlık da yapmış olan bir zat.

Waterloo’nun önemini şöyle belirteyim, eğer Napolyon bu savaşı kazansaydı bugün Amerika neyse Fransa da o olmuş olurdu. Napolyon’un büyük Fransa umudu bu savaş sonunda son buldu da diyebiliriz. Wellesley'e ait şu sözle incelememe başlayabilirim öyleyse: “ nothing is worst than a battle won, except a battle lost”.

Ekli dosyayı görüntüle 891
Arthur WELLESLEY​
Beaufort London markası “Fathom V” ile bence büyük bir çıkış yakalamış İngiliz niş parfüm evi olarak karşımıza çıkıyor. Bu markayı aklınıza kazımanızda fayda var çünkü yapmış olduğu her parfüm ticari kaygıdan uzak genel beğeni amacı gütmeyen “cesur” diyebileceğimiz tarzda. Parfüm evi en yumuşak tabiriyle ürettiği farklı kokularla imzasını parfüm dünyasına atıyor. Eski ile modern çizgileri birleştirip uygulayan bir parfüm evi bence. Kokulara gelirsek bu markanın ilk denediğim kokusu olan Fathom V bence müthiş ötesi bir koku. Herkesin beğeneceği bir koku olmasa da beni baştan çıkardı diyebilirim. İşte markaya merakım böyle başladı ve hazır gelmişken de memleketinde bu kokuyu denemeden olmaz diye düşündüm. Mağazaya girdiğimde kokuyu tanıtan görevli bana kokuyu “Guy Ritchie” filmleri ile özdeşleştirdiğini belirtti. (Guy Ritchie İngilizlerin en meşhur yönetmenlerinden biri)


Bildiğiniz üzere çoğu niş firma konsept ve sunumda size büyük şeyler vaad ederken kokuya geldiğinizde ortada genel beğeniye uygun sanattan ziyade sıradan kokulardan öteye gidemiyor. İşte Beaufort London bunun dışına çıkarak süreci tersten işletiyor. Kokuyu iyi yapıyor. Sunum kısmı size kalmış. Bence çok başarılılar.

Kokumuza geçersek, Beaufort London, İngilizlerin deniz ile ilgili olan mirasını esas alan “Come Hell or High Water” ile ortaya çıkardığı koleksiyonunun yanına bu yıl “Revenants” ismini verdiği tarihi figürleri esas alan koku koleksiyonunu ekledi. 2017 yılı için koleksiyon sadece tek koku ile başladı. İşte bu koku da Iron Duke. Parfüm gerek koku olarak gerekse de tasarım olarak çok özel. Matthew Seed’in çektiği ve dövme sanatçısı Robert Gisbourne-Ashby tarafından şişeye eklenen at motifi ile savaşın izleri verilmeye çalışılmış kendini “hayvani” olarak sınıflandırmış bir koku olarak sunulmuş bir koku.

Ekli dosyayı görüntüle 888
Iron Duke - Beaufort London​
Parfümün notaları: Deri, tütün, rom ve barut.

Parfümör: Julie Dunkley

Parfümü ilk sıktığınız anda sıcak baharatlar ve keskin bir deri ile açılış yapıyor. Notalarda açıklananlar dışında çok fazla farklı nota olması ve açıklanmaması enteresan geldi. Çünkü sıcak baharatların yanına yıldız anasonu andıran (lidge benzeri) anason da ekleniyor. Bu bende metalik bir hissiyat yarattı. Hatta ilk sıktığınız an çikolatamsı bir kıvamı andıran bu metaliksi his bana çok farklı geldi. Ancak gourmand bir tarzda veya tatlılıkta değil acımsı ve yemekten zevk almayacağınız bir çikolata diyebilirim bu hisse. Sert bir giriş yapıp kullananı neredeyse karnına yumruk yemiş gibi hissettiriyor. Yoğun ve güçlü bir açılışı var. Ayrıca baharatların karanlık ve sert tarafıyla da tanıştırıyor sizi.

Bu acı sert ve tatsız çikolatamsı kıvama orta notalarda duman ekleniyor ve bence parfümün en güzel yanı bu dumansı hissiyat oluyor. Yanmış deri ve odunun birleşimi halinde karanlık bir duman bu. Hem nefret edip hem de seviyorsunuz. Sanki bir orman yangınından kaçıyormuşsunuz da etrafta yanan ağaçlar ve diğer canlılar gibi vahşet içeren bir duman. Adını bir savaş sonucunda almış bir savaşçının karşılaştığı vahşet gibi düşünün bu durumu. Yani dumansı koku sevmiyorsanız kesinlikle uzak durmanız gereken bir koku.
Dip notalara çok geç geçen bir koku oldu. Dip notalarda bu hayvansı – dumansı kokuya tütün ve rom eklenerek biraz tatlılık kazandırıyor ve boozy havada o sert dumansılığı kırıp yumuşatıyor. Ateşlerin arasından kaçtığınız an hissettiğiniz o serinlik gibi rom da size bu hissiyatı yaratıp tütün ile biraz daha tatlılaşmaya ve sakinleşmeye başlıyor koku.

Kısaca sert ve yoğun baharat ve metaliksi his ile başlayan keskin deri (hayvansal bir deri) ile devam eden ve dumanın eklenmesiyle daha da karanlık hal alan kokumuz sonunda sakinleşip purosunu ve romunu yudumlayan bir şavasçıyı andırmakta. Başlangıç hariç orta ve dip notaları sevdim.

Bu kokuyu kullanır mıyım? Kesinlikle hayır. Ancak koklamak ister miyim? Kesinlikle evet. Kesinlikle bir sanat eseri. Kalıcılık ise kesinlikle bir fıs ile gün boyu hatta günlerce yetecek derecede güçlü. Fark edilirlik etrafta bir şeyler mi yanıyor dedirtecek kadar güçlü. Karanlık koku istiyorsanız kesinlikle denemelisiniz derim.

Benim kokuya puanım: 7/10

Maşallah eline sağlık Azzura hocam, devam inşallah :)..
 
Üst