Lanvin – Mon Péché / Eau My Sin (1924)

azzura

Üye
TürkParfüm Üyesi
Lanvin markası Fransa'da giyim üzerine kurulmuş ufak bir markayken 1924 yılında parfüm de çıkarmaya karar vermiş. O dönemde benim bahsedeceğim ilk parfümünü oldukça etkileyici bir isimle"Mon Péché (benim günahım)" çıkarmış. Henüz I. Dünya Savaşı yeni bitmişken çıkarılmış bir koku. Koku da kedi figürünün ön plana çıkarılmış olmasının nedenini civet kedisinden elde edilen "civet"in bu parfümde her an yanıbaşınızdan ayrılmaması ile ilgisi olabilir. Denediğim dekant kaç yılına ait bilmiyorum ama vintage versiyon olarak geçmekte.
2670_8b3f4dd2c4b8c37ff090745949fb4bd4.jpg

Parfümün açıklanan notaları şu şekilde:

Üst Notaları: Aldehitler, Bergamot, Adaçayı, Limon
Kalp Notaları: Leylak, Karanfil (baharat), Süsen Kökü, Yasemin, Müge Çiçeği, Narcissus, Gül, Ylang-ylang
Dip Notaları: Odunsu Notalar, Misk, Styrax, Tolu balsamı, Vanilya, Vetiver, Civet

Parfüm tenime ilk sıktığım an tozlu bir adaçayı, çok hafif bir neroli ve bolca sabunsu aldehitler ile başlıyor. Açılışında yer alan adaçayını oldukça beğendim. Hafif buruk kekremsi ancak kaliteli biraz meşeyosununu andıran bir hissi de yarattı. Aldehitlerden olabilir. Bu arada bu aldehit kullanımı, hafızam beni yanıltmıyorsa, Chanel No. 5 de ilk kez kullanılmıştı. 1921 yılında Chanel markasının bu devrimci hareketi o dönemi izlerini vurmuş olmalı ki bu parfümde de bolca aldehitlere şahit oldum.
2670_39075580c67e005280efbce87076cd86.jpg
Koku ilerledikçe süsen kökü giderek kendini belli etmekte ve kokuya oldukça kadınsı bir his katmakta. Açılışta hissedilen ancak çok net olmayan civet koku ilerledikçe kokuya gerilerden hafif ve rahatsız etmeyecek bir hayvansal nüans eklemekte. Kesinlikle ya doğal ya da çok iyi kalite sentetik olduğunu düşünüyorum rahatsızlık verecek bir sentetiklik yok ve oldukça keyif verici. Tabi kokuda kullanım oranı düşük ancak(1/1000 kadar) oldukça derinlik katmakta ve bu derinlik deneyimli burunlara inanılmaz bir keyif vermekte. Ayrıca yasemin ve gül kokuya yine aynı şekilde derinlik katmış. Aldehitler hala kokuya baştaki kadar olmasa da sabunsuluk katarken açılıştaki neroli ve adaçayı hissedilmemekte.
2670_32ec3c6af9cb9f2319037092b89bff27.jpg

Koku tene iyice yerleştikçe aldehitli o sabunsu yapısından sıyrılıp ısınmaya başlıyor. Karanfil notası ile birlikte daha karanlık (günahkar mı desek acaba) ancak sıcak bir yapıya bürünüyor. Orta notalardan itibaren bu sıcak yapı çiçeksi notalar ve balsam ile desteklenmekte ve bu sıcaklık ile birleşen süsen kökünün kremsi hissini artırmakla beraber balzamik bir his ortaya çıkarmakta.

Dip notalar kokunun belki de en keyif aldığım ve en karakterli kısmı olmakta. Çünkü dip notalarda tamamen uniseks yapıya bürünen koku karanfil ve odunsu notalar ile birleşip kadifemsi naif ve bir o kadar keyif verici burnu tırmalamayan bir yapıya bürünüyor. Kokunun ilk açılışından dip notalara kadar her an yer alan civet burada da kendini hissettirse de artık oldukça keyif verici bir halde. Sanki yorgunsunuz da kedinizi kucağınıza alıp usulca okşuyorsunuz.

Parfümün açılışı biraz dönemin jenerik kokularına benzese de kompozisyon olarak ilerledikçe oldukça katmanlı bir yapıya sahip olduğunu göstermekte ve özellikle yaşadığı dönüşümler ile özellikle bu hobiye meraklı kişilere büyük keyif sağlamakta.
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Maşallah gene güzel, sanatsal bir konu, Parfüm tanıtım :) . Okumak zevkliydi. Eline Sağlık Kürşat kardeşim, devamını diliyoruz hocam :) .

Evet bence de kedi ''Civet kedi miski'' için kullanılmış olabilir.
 

Premiumperfume

Üye
TürkParfüm Üyesi
Lanvin markası Fransa'da giyim üzerine kurulmuş ufak bir markayken 1924 yılında parfüm de çıkarmaya karar vermiş. O dönemde benim bahsedeceğim ilk parfümünü oldukça etkileyici bir isimle"Mon Péché (benim günahım)" çıkarmış. Henüz I. Dünya Savaşı yeni bitmişken çıkarılmış bir koku. Koku da kedi figürünün ön plana çıkarılmış olmasının nedenini civet kedisinden elde edilen "civet"in bu parfümde her an yanıbaşınızdan ayrılmaması ile ilgisi olabilir. Denediğim dekant kaç yılına ait bilmiyorum ama vintage versiyon olarak geçmekte.

Parfümün açıklanan notaları şu şekilde:

Üst Notaları: Aldehitler, Bergamot, Adaçayı, Limon
Kalp Notaları: Leylak, Karanfil (baharat), Süsen Kökü, Yasemin, Müge Çiçeği, Narcissus, Gül, Ylang-ylang
Dip Notaları: Odunsu Notalar, Misk, Styrax, Tolu balsamı, Vanilya, Vetiver, Civet

Parfüm tenime ilk sıktığım an tozlu bir adaçayı, çok hafif bir neroli ve bolca sabunsu aldehitler ile başlıyor. Açılışında yer alan adaçayını oldukça beğendim. Hafif buruk kekremsi ancak kaliteli biraz meşeyosununu andıran bir hissi de yarattı. Aldehitlerden olabilir. Bu arada bu aldehit kullanımı, hafızam beni yanıltmıyorsa, Chanel No. 5 de ilk kez kullanılmıştı. 1921 yılında Chanel markasının bu devrimci hareketi o dönemi izlerini vurmuş olmalı ki bu parfümde de bolca aldehitlere şahit oldum.
Koku ilerledikçe süsen kökü giderek kendini belli etmekte ve kokuya oldukça kadınsı bir his katmakta. Açılışta hissedilen ancak çok net olmayan civet koku ilerledikçe kokuya gerilerden hafif ve rahatsız etmeyecek bir hayvansal nüans eklemekte. Kesinlikle ya doğal ya da çok iyi kalite sentetik olduğunu düşünüyorum rahatsızlık verecek bir sentetiklik yok ve oldukça keyif verici. Tabi kokuda kullanım oranı düşük ancak(1/1000 kadar) oldukça derinlik katmakta ve bu derinlik deneyimli burunlara inanılmaz bir keyif vermekte. Ayrıca yasemin ve gül kokuya yine aynı şekilde derinlik katmış. Aldehitler hala kokuya baştaki kadar olmasa da sabunsuluk katarken açılıştaki neroli ve adaçayı hissedilmemekte.

Koku tene iyice yerleştikçe aldehitli o sabunsu yapısından sıyrılıp ısınmaya başlıyor. Karanfil notası ile birlikte daha karanlık (günahkar mı desek acaba) ancak sıcak bir yapıya bürünüyor. Orta notalardan itibaren bu sıcak yapı çiçeksi notalar ve balsam ile desteklenmekte ve bu sıcaklık ile birleşen süsen kökünün kremsi hissini artırmakla beraber balzamik bir his ortaya çıkarmakta.

Dip notalar kokunun belki de en keyif aldığım ve en karakterli kısmı olmakta. Çünkü dip notalarda tamamen uniseks yapıya bürünen koku karanfil ve odunsu notalar ile birleşip kadifemsi naif ve bir o kadar keyif verici burnu tırmalamayan bir yapıya bürünüyor. Kokunun ilk açılışından dip notalara kadar her an yer alan civet burada da kendini hissettirse de artık oldukça keyif verici bir halde. Sanki yorgunsunuz da kedinizi kucağınıza alıp usulca okşuyorsunuz.

Parfümün açılışı biraz dönemin jenerik kokularına benzese de kompozisyon olarak ilerledikçe oldukça katmanlı bir yapıya sahip olduğunu göstermekte ve özellikle yaşadığı dönüşümler ile özellikle bu hobiye meraklı kişilere büyük keyif sağlamakta.
Güzel yorum elinize sağlık
 

baykalbul

Administrator
Yönetici
Site Sahibi
TürkParfüm Üyesi
Anneme demiştimki, "Anne bu parfümü kullanıyorsun(Vintage Ysl Kouros), seviyorsun. Bu parfümde Civet kedi Miski var, sana bu kedinin resimini göstereyim mi?" :D:p.. Annem dediki "Yo Yo gösterme. Şimdi görürsem midem bulanabilir ve bu parfümü kullanamayabilirim (Vintage Ysl Kouros)" :p:cool::D . Belki bu sebepden gerçek Civet kedisi resimi kullanmadılar. Siyahın günahı temsil edip etmemesi ve bu yüzden siyah kedi kullanımı ayrı bir konu ki bence temsil etmez aslında.
 
Üst